SENSİZLİK  PINARI

Sensizlik, 
Sessizliklerin yokluklarında kayboldu şimdi
Ve gürül gürül kaynayan pınar,
Çığlıkların en güzeli ile akan pınar,
Şimdi gözyaşlarına dönüştü
Kendi çağlayanında.


Hani sen benim pınarımdın?
Hani sen bana
Hayat veren kaynağımdın?
Hani, sen;
Bana bağırması gerekenimdin?
Hani göz pınarlarımın
Durmasını sağlayanımdın! 
Hani bana yumruğumun
Sesini duyanım olacaktın!
Şimdi sessizliklere gömüldü can pınarım.

Yatağının başucunda
Nöbet tuttum günler, geceler boyu
Turnaları sana yolladım
Bana sağ sağlim getirsin diye.
Sesini duymak için
Dünyaları vermeye hazırdım,
Benden turnaları isteyince
Sevinçten deliye döndüm,
Bir daha kan gölüne dönünce yaşamın,
Senin yerine ben azrâile
Nefes için selama durdum.
Tek benim can pınarım kurumasın,
Yok olmasın diye,
Şimdi gözyaşları sel oldu
Akıyor can pınarım!


Acıları, hastalıkları
Paylaştık aylarca,
Mutluluğumuza
Kavuşmak için dualar yaptım,
Seninle beraber bende
Yok olmaya hazırlandım,
Senin yokluk için hazırlandığın
O mart ayında,
Yine uykusuz geçti 
Karanlık geceler senin için,
Başucunda nöbete durdum
Senin için, seninle.
Tatlı dilin, gül yüzün solmasın,
Güller açsın diye.
Mutluluk demini
Son bir defa daha yakalamak için,
Sabırla bekledim
Seni bana geleceksin diye!
Ve yine
Karanlıklara gömülmeye başladı geceler,
İnan sadece mutluluk kaynağı
Pınarım kurumasın diye
Şimdi kendi pınarımı
Sana yolluyorum can pınarım.

                                                   Akbük  09.06.2007
                                                   Hüseyin  DURMUŞ
                                                   Emekli Edebiyat Öğretmeni
                                                   Şair  Yazar
                                                   www.kafiye.net