Bir Al/beni Rüyası

Hey aşkına yanmış hayatın be,
Adak isteyen bir tanrıça gibisin!

Kalemin kağıda dokunduğu anda duyduğu;
Zorla bile olmayacak şeyle var ha!

Var ama,anasını satiim!
Hala yasak, 
Hala günah
Onlar da kader kurbanı
Demek doğru olur galiba.

Bak, düşlerin dilini duyan pek fazla insan çıkmaz
Onlar çirkin krallık yapma derdinde.

Alt dudağını ısırmış dinliyorsan
Canını acıtmayayım hocam!
Batı’ya böyle mecbur mu?
Bok yoluna gittik anlayacağın

Ha…
‘Av ve avcı’ hikayesini bilir misin?
Hani,
Kendisi aç bırakılmadığı zaman bile 
Kurdun kuzuya zarar vermeden
Yan yana yaşaması…
Kafa karışmadan bilip de bilmezmiş gibi.

Nasıl atlatacağız bunları
Cehennemin kapısı fena takmışsa
Omuzlarımızda horon teper gibi 
Değil mi ki oynatan bir tilkinin figür kavrayışı
Her an kaçıp gitmek arasında Araf’ta çıldırmak!

Artık beni daha çok kırık sesler ilgilendirir
O kapının önünde aç bilaç harfler
Parmaklar aracılığyla kalemden düşen
Ama büyülenerek ayaklarımı yerden kesen…

İnan görmeden de dönmüşsem geriye
Hala biraz yabancıdır diye düşünürüm!

‘Hani şu sokaklarda 
Mendil satan,
Tinerden ölen ve ölecek bebekler
İşte onlar
Anaları ve babaları yerine kurban edilenler
Üstü örtülür,kapatılır tabii…
Anasını satayım,hayat korkutuyor beni be hocam!

Bir bulsam o hainleri hani,
Affetmem ve asla cezasız bırakmam
Ne de diğerlerini…

Haşa!
Ben ağzımdan kaçırdıklarımı
Son cümleyle dilime iğne batmış gibi
İrkilerek hemen susturamam!

”Haklısın kurt gibi düşünmek lazım…”

Bakma eleştiririz falan ama
Bedenin kas ve sinir bağlantıları
Takip etmeye alışırsa
Kendi kurbanlarını düşünürse
Belki de vereceği kurbanları
Ruhsal bir patlamayla
Çok zordur böylesi, bilesin!

Hayatımızın içine sıçtılar
Delicesine içimizi ezdiler
Yazarsan; yazıya, sözcüklere
Şairsen; sese,ritme
Ressamsan;şekillere,renklere dönüşürsün …

Bakışların eğer,
Sözlerinin tartılmasını beklerse
Hikayesini dinlemeye heveslendiğini gizlerse
Bir memleketim vardı benim demezse
Bir al/beni rüyası der geçer

Üstelik kafanı gözünü yara yara 
Bulmuştum bulmasına dersin
Böyle sessizliklerde 
Kimse öbürünün ne düşündüğünden emin olamaz!

O nedenle söylüyorum yani…
İnsan doğulmuyor,
İnsan olunuyor,biliyor musun?
Taşlar bile ancak kendi seslerini duyanlara teslim oluyor!

İlknur Yıldırım ___ 14 Ağustos 2016
www.kafiye.net