Sıcak Havalar

Merhabalar dostlarım. Hayırlı pazarlar. Bu yaz sıcağında nasılsınız bakalım? Bu arada tatilde olanlar, tatiliniz nasıl geçiyor? Bana tatile ne zaman çıkacağımı sormayın dostlarım. Ben zaten emekli biri olarak alçak sürünme vaziyetinde tatile devam ediyorum. Olduğum yerde 24 saat inanın tatildeyim. Bir de şu İzmir’in kavurucu, bunaltıcı sıcakları olmasa, inanın daha iyi olacak. Bereket akşamları İzmir’in imbatı bunalan yaşantımıza bir itfaiye gibi yetişiyor da; “ es bire yiğidin bağrına bağrına.” diyerek neredeyse bütün geceyi balkonda geçireceğiz.

Sıcaktan bahsetmişken yine sıcak gelişmelerden bahsedelim. Ülkemizin havası sıcak, insanı sıcak, yaşantı sıcak. Bir taraftan tatil telaşları, bir taraftan ramazan telaşı. Ekonomideki sıcaklık ise inanın insanın elini yakıyor. Ramazan geliyor diye sebze ve meyvede fiyat artışı olmayacakmış. Karpuz büyük marketlerde 15 tl, diğer yerlerde 30-50 tl arasında dolaşıyor. Kavun da aynı durumda. 40-90 tl arası dolaşıyor. Tavuk eti insanımızın elini yakmaya başlayacakmış. Kırmızı ette aynı. Hoş benim gibi emeklilerin aldıkları harika (!) maaş zammından sonra ki, bir aylık maaş zammı ile bir kilo et, bir kilo tavuk eti ve bir kilo çiçek yağı bile alamıyorum. Benden daha beter olanları var. Yani biz emeklilerin alçak sürünmesine karşın memur arkadaşlar da ayaklarını sürüye sürüye yaşama devam diyor. Babadan ve atadan destekleri olanlar ekonomik sıkıntıyı duymuyorlar. Çünkü ekonomik sıkıntı onları teğet geçiyor. Hadi gelin bu ekonomik şartlarda harika bir tatil ve yarınından şüphe etmeden bir ay geçirin de göreyim sizleri!

Otobüste, yolda, dost sohbetlerinde bir de iktidar savaşı varki sormayın dostlarım. İster istemez bazılarına kulak misafiri oluyorum. Herkes iktidar partisinin yaptıklarından seçimden önce neredeyse şikayetçiydi. Bakıyorum yerel seçimlerden sonra iktidar partisi yine oyunu koruma durumunda oldu. Diğerleri de oylarını aynı düzeyde tuttular. Fakat ne yazık ki bizde siyaset hep yanlış yapılıyor. Neden biliyor musunuz dostlarım? Biz kendimiz dışında alınan başarıya hiç tahammül edemiyoruz. Yine parti liderleri; sensin, bensin, sen sahtekarsın, sen hırsızsın, sen vatan hainisin, sen şerefsizsin, sen namussuzsun…” İnanın bende gına getirdi. Bir birlerine bunca hakaret edilen siyasilerimize de şaşırıyorum. Hani adamın yüzüne biri tükürmüş, yüzüne tükürülen adam; “ Şükür Allah’ım, yağmur başladı. Bu senede güzel gelirler elde edeceğiz.” demiş. İşte siyasilerimizde bir birlerine halkın önünde hakaretin an harikasını yapıyor. Bizler de bunu hak bayram sanıyoruz. Ama siyasi kulislerin arkasına giremediğimiz için o bir birlerine hakaret edenlerin nasıl kolkola dolaştığını göremiyoruz. Arka planda neredeyse o sözleri söyleyenler onlar değil. Vur patlasın çal oynasın devammmmm. Ya bizler?

Değerli dostlarım. Bu arada ilköğretim ve liselere de kayıtlar başladı. Kulak misafiri olduğum bir konu da okullara kayıt yaptıran vatandaşların resmi makamlara değil de çevreye söylemleri. “Benden 500 tl aldılar. Vermesem kayıt olamayacaktı çocuğum. Okul müdürleri soyguna çıkmış. Dünyanın parasını topluyorlar. Sonrada kendilerin lüks makamlar yaptırıyorlar. Bunların Allah belasını versin. Nereye gitsek soyuluyoruz. Bir de çocuğun kıyafetleri var ki….” devam edip durur söylemler.

Dostlarım. Bir zamanlar ben de hasbel kader yöneticilik yaptım. İnanın okullarımızın bakanlık tarafından tüm gelirleri karşılanamıyor. Eğer okul aile birlikleri kaynak bulmazsa gerçekten çocuklarımızın eğitimi asla verimli olamaz. Bakanlığın gönderdiği para samimi söylüyorum okulun bir yıllık elektrik, su, kağıt parasına yetmez. Hani temizlik? Hani okulun temizliğini yapacak eleman. Çünkü bir çok okulda hizmetli de kalmadı. Temizlik hizmetleri okul aile birliklerince özel temizlik şirketlerine yaptırılmaktadır. Şunu da açıkça belirtmeliyim ki, bazı okul müdürleri toplanan paralar ile odalarının yenilenmesini yapmaktadır. Bazı yanlış harcamalara yönelmektedir. Ne yazık ki böyle yöneticilerimiz de vardır. Bunun önüne geçmek kolay. Veliler bunun en güzel denetçisi olmalıdır. Çünkü Çocuklarının bir aylıktan fazla mutfak masrafını, ihtiyaçlarını sıkıntıya sokarak verdikleri paranın nasıl harcandığını da denetleme yetkisine sahiptir. Bakacaksınız, denetleyeceksiniz, masraflar nerelere gidiyor bizzat göreceksiniz. Fakat bir çok velimiz dışarıda yaygara koparır, ancak yapılan usulsüz harcamaların denetlenmesi konusunda Milli Eğitim Müdürlüklerine iki satırlık bir dilekçe yazmazlar, yazamazlar. Çünkü korkarla. Çocuklarına sonra bir kötülük bulaşır ve çocuklarına okul yönetimi kafayı takar ve çocuğumun eğitim hayatı kararır düşüncesi ile köşesine çekilir ve kedi gibi tırmalamaya çalışır. Yani dedikodu yapar ve çevreye bir şeyler söyler. Ama aslan gibi kükremesini bilmez. Aslan gibi kükreyip usulsüz harcamaları yapan okul müdürlerinin görevden alındığını geçmiş yıllardan da biliyorum. Yani dostlarım; “ Kedi gibi tırmalayacağınıza aslan gibi titreyin” olmaz mı?

Bugünlükte bu kadar dostlarım. Sıcaklar beynimize vurmadan, düşüncelerimizi sulandırmadan harika bir yaşamın içerisinde günümüzü geçirmeye çalışalım. İş Yapacaksak adam gibi yapalım. Sağda solda işe yaramayan eleştiri yapmaktansa, işin başına kendimiz geçelim. Siyaseti adam gibi yapalım. Bileğinin hakkı ile gelenleri bileğimizin hakkı ile iktidardan yollayalım. Gücümüz yeterse tabiî ki. Siyasi yoldan iktidara gelemediğimiz zaman, vatanımızın gerçek güvencesi olan askeri ayaklanmaya çağırmayalım. Askerin gölgesinde iktidara gelmek için hiç çalışmayalım. Bu haksızlık olur. Ne demişler; “ Bükemediğin eli öpeceksin.” değil mi? Dedikodu değil, gerçek siyasi dayanışmayı sandıkta yapalım ve gerçek siyasi güç ortaya çıksın.

Yüzünüz güleç, umutlarınız daim, gününüz bereketli, sağlıklı ve sıhhatli bir günü tüm sevdiklerinizle geçirmenizi dilerim can dostlarım. Sağlıcakla kalın görüşünceye kadar.

Saygılarımla.

İzmir 09.08.2009
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net