DOĞANIN İNTİKAMI

 

Gökyüzünden damlalar hasretle yere indi
 Toprak dolmuştu, yaşam onunla dolmuştu
 Ve bir gök gürültüsü, kulakları sağır edercesine
 Gecenin karanlığında oluşan ışık seli
 Yerdeki iğneyi bulduracak gibiydi doğrusu
 Ve yaşam yoklukların başında.


 İnsanlar korkuyor;
 Gök sanki onlara kızmış
 Doğayı katlettikleri için,
 İnsanlardan intikam almaya gelmişti.


 Onlara kim akıl vermişti ağacı yok edin diye
 Eveleri bozkır gibi alana yapmaya
 Ve en verimli toprakları
 Çoraklaştırmaya kimin hakkı vardı?
 İşte alın şimdi; gözünüz doysun
 Her yanınız doysun, öyle mi?


 Kızdırırsanız böyle; intikamım böyle olur
 Çatılarınız uçacak, bacalarınız yıkılacak
 Ve siz benim intikam alışımı göreceksiniz
 Benimle nasıl alay edilirmiş,
 Birlikte göreceksiniz!


 Saklanmayın öyle kuytu köşelere
 Hileli barajlarla, çöken apartmanlarla
 Kişinin isteğine göre oluşan kaldırım taşlarına
 Güvenmeyin dememiş miydim?
 Beni kızdırmayın dememiş miydim?
 Buyurun şimdi tekniğinizi
 Buyurun körkütük sarhoş olan başarınızı, 
 Sarhoşluğunuz!

 Buyurun insan kıyımını!
 Buyurun adaletten kaçanların adaletsizliklerini,
 Ve ne yazık ki
 Bu acıyı yine onlar değil 
 Bir kaç zavallı
 Kimsesizler duyacak
 Onlar çekecek, onlar yıkılacak
 Ve acı son
 Ben gerçek intikamımı alıyorum insanlardan
 Doğanın intikamı

   

Davutlar /25.03.2006
Hüseyin DURMUŞ
Emekli Edebiyat Öğretmeni
Şair Yazar
www.kafiye.net