MASALSI SEVDALAR.

Dağ yürekli bir ceylan ve bir de şah-ı merdan.
Toplamışlar sevdayı, papatyanın akından.
Avuç açıp Mevlaya, akit imzalamışlar
Yaşamışlar sevdayı hem de pirüpakından.

Gözlerde buluşmuşlar,gökte hemhâl olmuşlar
Çimen çiçek renginde, gökkuşağı dolmuşlar.
Zemzem içmelerinde umarsız dünyalıkla,
Her adımda bin ayrık, kökü tutup yolmuşlar.

Bir tek yemin üzere buluşmuş dudakları.
Birleşip kumpasları kurmuş şer odakları.
Göğüslemişler lâkin ölümden ötesini
Sevdaları yetmemiş, boşalmış sadakları

Ceylan ceren uğruna, dağa vurmuş kendini
Merdan düldül sırtında,yıkıvermiş bendini
Yer yerinden oynamış, gönüller yaylasında
Hunharca kemirmiş gün, yüreğin kemendini

Gözleriyle kalpleri aynı akitte hâlâ
Konduğunda hesapsız ansızın aynı dala
Zaman mekan çekilir kalkar bütün perdeler
Merdan iner düldülden, siner koynuna bala.

Mecnunda kimmiş mirim,Leyla dediğinde kim?
Nisanda açan çicek,kururmu gelse ekim
Makberindeyken ceylan,talkın verecek Merdan
Böylesi şirpenceye devamı bulur hekim.

Dağ ceylanı berzahta, zifaf için keşifte
Terkisinde düldülün birkaç küçük aşifte
Kına karmakta zaman,surun sesini bekler
İşlenik atlas yorgan, serili, hazır şilte.

Nermin Akkan
www.kafiye.net