ŞAFAK BİZİZ, TAN BİZİZ

Bizden olmak kolay mı? Nice başlar vermişiz.
Ceddimiz Osmanlı’nın mülkü bu vatan biziz
Üstünde Cennet kokan, gonca güller dermişiz
Her karış toprağının altında yatan biziz

“Has dur, haydi, ya Allah!” dediğinde mehteran
Destan yazdı yiğitler; rehber Nebî ve Kur’an
Boran olup eserdi nerde görse bir tiran
Üç kıtayı zilletten izzete katan biziz

Yakıp yıkmadık asla, mamur ettik dört yanı
Bu muhteşem tablodan bîhaber kalma, tanı
Her biri çağ ötesi, nesle miras kalanı
Kutsal emanetimiz bilip donatan biziz

Gök kubbenin bağrında bayrağımız gururla
Şahlandıkça yaşarız yeryüzünde onurla
Yıldızını parlattık imanımızdan nurla 
Alı solmasın diye canı kanatan biziz

Düsturumuza göre, edepten doğar usûl
Fermanımız kesindir: Adalettir son fasıl
Karıncayı incitmez yüreğimiz velhâsıl
Ayırmadan kimseyi, şevkle kuşatan biziz

Mahzun ay, ölgün yıldız yakışmaz Kehkeşan’a
Görkem yakışır ancak Hak zikriyle coşana
Ne kadar çok şükretsek azdır yüce Zîşan’a
Secdede kalplerini aşkla çatlatan biziz

İmandan yoksun olan mânen inkırâz bulur
Küfre çıkan yollarda bin türlü maraz bulur
Ümidi hâlislerse, elbet, dil-nevâz bulur
Bâtılın sultasına vicdanı satan biziz

Kalûbelâ’da verdik sözü, elhamdülillah
Şirki reddedip deriz her dem “Amentü billâh.”
Noksanlıktan münezzeh, azimüşşandır Allah
Sapmayıp sağa sola, ahdini tutan biziz

Bakmayın üstümüze çöken mel’un geceye
Aslı dev olan haydar çevrilemez cüceye
Boyunduruğa gelmez, kükrer millî seciye
Tek başına kalsak da zalime çatan biziz
Karanlıkları boğan şafak biziz, tan biziz

MÜCELLA PAKDEMİR

www.kafiye.net