şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Kadınlar Niye Mutlu Değil
içinizde kıpırtılar oluşmasını
ve yüzünüzün gülmesini istiyor musunuz?
heyecan duyup sevinmeye,
rahatlamış bir şekilde mutlu olmaya
ve mutlu etmeye hazır mısınız?
o zaman haydi!
başlıyoruz huzur dolu
bambaşka bir mutluluğun yolculuğuna…
genelde kadınlar
kendilerini iyi hissetmek için makyaj yaparlar
alışverişe giderler
komşuya-güne giderler
bazen de dedikodu yapmak iyi gelir kadınlara
sıkıldıkları zamanda kendilerine bir hediye alırlar
evlilik-doğum-sevgililer gününün hatırlanması hoşlarına gider
hiç bir şey olmasa da;
bir çiçek ya da güzel bir söz
bir iltifat karşısında bile bir kadının gözleri parlar
gülümseyen dudaklarına iz bırakırcasına
yalnız!
bu yazımda kadınların mutlu olması için
bu gibi şeylerden bahsetmeyeceğim.
on iki adım sonra sadece kendinizi değil:
evinizi, eşinizi ve tanımadığınız başka insanları da mutlu edeceksiniz
nasıl mı?
çıkarıyoruz kağıt ve kalemi yine!
gardırobunuzda sizin ve eşinizin giymediğiniz
ama bir gün dükkan açarsam satar,
zengin olurum düşüncesiyle
istif ettiğiniz kaç adet bluz, etek, tişört, ceket, pantolon, döpiyes vs. kıyafet var?
artık kullanmadığınız kaç adet küpe, kolye, çanta vs. aksesuarınız var?
İleride bijuteri dükkanı açacaksanız saymayın
her güne, her geceye, her kıyafete uyan
ama giymediğiniz onlarca ayakkabının da sayısını alalım lütfen
tonlarca para verip de -bana iyi gelmedi diye- kullanmadığınız
ama makyaj masası üzerinde ‘salı pazarı’ gibi duran
kozmetik yığıntılarınızı sayın
çeyiz sandığında duran ve güve yemesin diye
o da aklınıza gelirse
üç senede bir naftalinlemediyseniz vah vah
havlu, çarşaf, yazma, bozma ne varsa, onları da ekleyin listeye
hiç kullanmadığınız
ya da evinize altın
gümüş ve nişan günlerinde gelecek olan
üçüncü kolordu’ya bir gün lazım olur diye
bazalarda sakladığınız yemek, çatal, bıçak takımlarını unuttuğumu zannetmeyin
zamanında,
‘zamanım olursa seksen beş sene sonra belki’
okurum diye kütüphane saksınıza
süs bitkisi gibi diktiğiniz
kitapların tozunu silme vakti gelmedi mi?
kaç adet? Lütfen
kitap okumak için,
hatta benim yazılarımı bile okumak için zamanınız yok ya;
ama oturma odasına, salona, mutfağa, çocuk odasına
hatta banyoya bile koyduğunuz
televizyon, radyo, müzikçalar, dvd oynatıcıya zamanınız var
masa, duvar saatlerini de bu listeye ekliyoruz
peynir arayan kobay fare gibi
bir sağa bir sola adım atarak
ilerlediğiniz labirent şeklindeki odalarınızın içinde bulunan
eşyalara da şöyle bir göz atın
yani odanızda bir noktadan diğer bir noktaya
varabilmek için kaç zigzag çiziyor
kaç cephede savaşıyor
kaç tane bariyer atlıyorsunuz?
Düz bir çizgide varıyorum diyenlere ödül verebilirim
oyuncakçı dükkanı gibi duran
çocuk odasındaki yüzlerce oyuncak ile
şu an evlenmiş olan çocuklarınız hala oynuyorsa
muhtemelen sizde bir problem var
Toparlayın bakim! :))
İlknur Özgün Yıldırım
www.kafiye.net
Yorum Yapın