Mayıs Ayında Kar Fırtınası
‘Ne bulduğuma asla inanmayacaksın’ dedi kadın.

Zamanlama çok esrarengiz
İnsanlar fazlasıyla talihsiz
Elbet biriyle tanışacağız
Bu bir iyi girişim olmasa da ne çıkar…

Aklın bir köşesiydi not edilen
Mevsimsiz bir fırtınada kopan
Ki ne kopma! 
Yorgun bedeni ürperten

‘Her iyi geceler dediğinde
Gözlerini benimkilerinden ayırmadığın
Bir travma ya da acı mıydı duyduğum?’

‘Dil erbabı diyelim’ dedi adam
Gözden kaçırma ihtimali
Aslına bakarsan dayanılmaz
Bir anlığına paniğe kapılırsın

Sanki boşa geçen her saniye farkında
Her iki yürek bozguna uğramış gibi
İlgiye hem minnet duyuyor 
Hem bir o kadar da sinir bozucu buluyor

Fakat yolları ayrılmamıştı…

Hoşnut etmek adına 
Önce sağa, sonra sola bakındılar
Bundan seksen yıl sonrasına
Görecek olmanın verdiği heyecanla
Yüzleşmeyi öğrenebiliriz diye düşünüldü

Aşk kaybolmamıştı boy ölçüşemezdi
Anlaşılan dünyanın değişikliğine 
ve zalimliğine uyum sağlıyordu

Şimdilerde ise bir suçluluk duygusu kaplamış

Görünen o ki suçlanan
Acıyımı dışa vuruyor 
Yoksa içinde mi yaşıyor bilinmiyor
Aynı tarihi paylaşıyor
‘Ona bunu borçluyum’ diyemiyor

Dışarısı buz gibi
Boğucu bir sessizlik hâkim
Sırtımızda kocaman bir tabela; 
Küçük, kayıp bir kuşuz 
Bedenen ve aklen kendimize yetemiyoruz

Daha kaç kez dışarı çıkıp aşka meydan okumalı
Demlenip izin verilse ya canım yüreklere
Kanser gibi büyüyor etrafa yayılıyor

Aradaki boşluk…

İlknur Yıldırım __ 05 Nisan 2016
www.kafiye.net