GEÇER

Gecenin bir yarısı aniden uyandırıp
Ayine duran vurgun aklımı deler geçer
Yüreğin kubbesini içten içe yandırıp
Dağınık duygulardan saklımı eler geçer

Her perdede bir nağme vakitleri vurunca
Lâl kesilen dilimde hayra kader kurunca
Gidenler geri gelmez neden diye sorunca
Kupkuru feryatlarım kulağı yalar geçer


Anlatmak mümkün değil sağır sultan geceye
Efsunlar âleminde göz kırpsa da niceye
Karanlık ortasında kalp denen bilmeceye
Kaygıyla ve sessizce mutluluk diler geçer


Aldığım nefesten mi neden daralır içim
Gönle ferahlık veren haller olmazsa, hiçim
Değil anlaşılmaya, imalar biçim biçim;
Yıpratıp duyguları maksadı siler geçer


Kopuşurken bir şeyler şu sancılı serimden
Düşleri döke saça oynatıyor yerimden
Özlem yağmurlarını akıtırken terimden
Gözüm, ırağa düşen şehire dalar geçer


Vedalar ki önümden inatla kaçışırken
Soluğumda hüzünler buharla uçuşurken
Acılar; sevinçlerle birlikte saçışırken
Bilmezler ki bağrımdan kimbilir neler geçer


Değil mi ki söz düşmez ağırlaşan cüsseye
Yaşandı, yaşanacak yazılanlar hisseye
Cansız avuçlarımın hesabı yok kimseye
Tutunduğu boşluğa nedamet salar geçer.


Nezahat YILDIZ KAYA
www.kafiye.net