Ayrılmak Ne Haddime
Dile kolay aklın bir köşesinde 
Düş kurup endişelenmeden ‘ Sakin ol,’ demek…

Gözlerimin önüne serilen ebemkuşağı;
Aslında bizi bize hoşnut eden gün doğumu
Kendi feryadımız ki
İlk gözyaşı deyip geçiririz
Durdurulamayan ve de kirpiklere yapıştırılan
Yoksa vefa mıdır sancısı

Gönül Sözlüm; 
Aklın her bir köşesi dünün pişmanlığı 
Etine batarken ruhuna dokundurduğu
Suskunluğuma ‘ Sakin ol,’ diyemezsin 
Başını öylece kucağıma da koyu veremezsin

”Sıfırdan başlayıp avuçlarıma sin 
Sin nefes alışverişime ne olur,’’ diyemezsin

Salacağım bende tomurcuğumu güneşi bekler gibi
El bebek, gül bebek olsam da 
Korkarım bende olacağım eksik etek 
Buz gibi göz alabildiğine rahatsız edici…

Hah şöyle :
”Evvel âr idi, şimdi kâr mı oldu,” diyenleri duyar gibiyim
Gidiş o gidiş
Değil mi ki gücü yetene
Dün gibi bitenleri bekleyenlere 
Yazık!

Görünen o ki feleğin çemberinden geçenler
Gecesi silahlı 
Gündüzü külahlı olanlardır.
Onlar ki önce sağa, sonra sola nasıl bakılacağını bilir
Güme giderken
Yüzünü titreyen ellerin arasına nasıl gömeceğini…

Şimdi sen benim yerimde olsan 
Düşün gafil avlanırken galeyana gelenleri
Fikir alırken fikir verenleri
Halep oradaysa, 
Arşın burada diyenleri

Bak ki olmasın gelen ağam, giden paşam…

Ki geçmiş
İçlerinde bildiğin kabaran birer öfke
Verdiği acılar yüzünden 
onca vurdumduymazları bilmez misin
ayrılmak ne haddime?

İlknur Özgün Yıldırım ____ 10 Mart 2016 
www.kafiye.net