Çıplak

Ruhumun derinliklerine düşen,
Koskoca bir soru işaretiydin.
Bir boşluk ki dolsun diye,
Haykırışlarımın cevabıydın,
Dualarımın karşılığı,
Sesimin duyuluşuydun.

Ansızındı gelişin,
Gerçi ansızdır her şey hayatta.
Zamansızdır yani.
Oysa bizim için zamansız olan,
Zamanın istediği zamanda,
Zamanında olmuştur aslında.
Olmasını istediğimiz değil,
Olması gerektiği an da.

Zaman aslında prangadır.
Yaşamımıza vurduğumuz pranga.
Ve o prangalardan kurtulmak adınadır,
Çığlıklarımız, çıldırışlarımız ve boşluklarımız.

Kocaman bir soru işaretiydin,
Düştün en derinime.
Şimşekler çaktı önce, korktum.
Korktuğumu anladım.
İcat edilmiş korkularımla yüzleştim.
Çaresizliğimi gördüm, acizliğimi,

Sonra yağmur yağdı ıslandım.
Islandıkça üzerimdekilerin,
Beni koruduklarına inandıklarımın,
Aslında korumadıklarını,
Yok olup gittiklerini gördüm.
Çırılçıplak kaldım.

Ve ardından güneş açtı kurudum.
Bir yol serdin önüme.
Yalın ayaktım, çırılçıplak.

O zaman anladım ki; 
Üzerindeki yüklerle yürümek zormuş,
Onun içinmiş yorgunluklarım.
Bir yere tutunarak mesafe alınamıyormuş,
Onun içinmiş olduğum yerde kalışlarım.

Şimdi uzun bir yol var önümde,
Soru işareti en derinimde,
Bir de canım, çıplak bedenimde…

İzmir – 2014

Ahmet DİNÇ

www.kafiye.net