Çemberin İçinde Hayatlar

Kendi ellerimizle çizmedik mi? 
Etrafımızı çepeçevre saran,
O aşılmaz sandığımız çemberi.
Ve yok sayarak yaşamadık mı? 
Çemberin dışındakileri.

Özgürlük naraları atmadık mı? 
Çizgileri düz, dürüst daireler,
Çizerek dolaşırken hayatımızda.
Ve çok geç olsa da anlamadık mı? 
Çıktığımız noktaya vardığımızda.

Düşünce suç olmasın diye,
Haykırırken dizelerimizde,
Kendi düşüncelerimize,
Prangalar vurmadık mı? 
İçsel mahkemelerimizde.

Gülerken Hoca Nasrettin’e,
Tutunduğumuz dallara dair,
Kaygılarımız yok muydu? 
Ve yüreklerimizi sıkıştıran,
Düşme ihtimallerimiz.

Dairenin dışındakilerdi,
Asıl içimizde olanlar.
Dilimize vuranlardan utanıp,
Başkalarına ait hikayelerin,
Satır aralarına gizlemedik mi?

Mahkemeler kurmadık mı? 
Hakimi, savcısı, avukatı,
Sanığı, tanığı biz olan.
Kesmedik mi cezamızı? 
Temyiz’i mümkün olmayan.

Ve yine çemberin içinde kaldık.
Büyük olduk, doğru olduk.
Büyüdükçe küçüldük,
Doğruldukça eğildik.
Biz aslında mutlu değildik.

İzmir – 2010
Ahmet DİNÇ

www.kafiye.net