MASAL GİBİ
Bir şişenin içinde hapsolmuş cin gibiyim
Bu ne biçim düşünüş, ne biçim bir hesaptır 
Sanki dünya sırtımda yaşlı hecin gibiyim
Bilemem bu yaşamım ömrümde hangi baptır

Kaf Dağında oturan bir masal devi miyim,
Ankaları yakarak küllerini savuran?
Yüzyıllardır beklenen bitimsiz sevi miyim,
Yüreklere girerek aşkla yakıp kavuran?

Gezdim, gördüm olaylar fazlaca şişirilmiş
Masallar âleminde; bahtsız yaşayan çoktu
Sanki kara kazanda ateşsiz pişirilmiş
Sevda sofralarının tadı yok tuzu yoktu

Bir yola çıktım ki sır, sırlar ile çevrilmiş
Birini çözdüm derken doksan dokuzu kaldı
Neye el attı isem baktım ki devşirilmiş
Gözlerimde buğular, kalbimde sızı kaldı

Ağzı dili bağlanmış adamlar, kadın, erkek
Verilen vazifeyi yaparlar uslu uslu 
Dikkat ettim baktım ki hepsi oldukça ürkek
Hepsinde boyun bükük, bakışlar puslu puslu

Gecenin bir vaktinde uçarken Kaf Dağına
Ankanın kanadında tıpkı bir masal gibi
Nil rüyadan uyandı girdi gizem bağına
Gördü gülü titrerken rüzgar yemiş dal gibi

NİLÜFER SARP
www.kafiye.net