ESKİ BİR MELODİ
Eski bir melodi eşliğinde,
Yokluğuna yazıyorum şimdi tüm sözleri..
Korkuyorum..korkuyorum sevgili
Ya bir gün.. her sözüm aynı anlama çıkarsa?
Aynı yerde durup SEN’sizlik yazarsa bütün harfler?
İşte bu yüzden ölüme terkediyorum yokluğunu
Ve beni SEN’in uzağına atacak imkanlı olmayan ne varsa
Herşeyi..

Tesadüflere karşı geliyor her duygum
Reddediyor BİZ’e dair tüm sıradanlığı
Hani demiştim daha dün
”İnandığın kadar gerçektir hayaller..”diye
Bir de;
”Tutturmak gibi bulutlara sevmek lazım”demiştim
BİZ inanmadık mı hayallere?
Tutunmadık mı göğe astığımız bu sevdaya?..

Yine aynı şey oluyor
Hissizlik sarıyor her yanı
Açmıyorum gözlerimi..açmıyorum
Görmemek için titreyen bedenimin,
Duvar dibine vuran siyah gölgesini..
Gözkapaklarıma sürüyorum parmak uçlarımı
Omuzlarım kırılıyor tam bu sırada
Bir zamanlar boynumdan uzanan 
Heybetli duruşları geliyor aklıma
Acıyla gülümsüyorum..

Kaç gecenin koynuna yatırdım verdiğin acıları
Hatırlamıyorum
Şimdi yokluğun hepsini bir bir hatırlatıyor
Oysa unutmak ve sana tutunmaktı tüm çabam
Bir masal fantazisi gibi murada ermek belki de

İşte sevgili yokluğuna yazıldı tüm sözler
Ne suç eski melodide ne de harflerde
Tek suçlusu SEN ve geceye yazdığın SEN’sizlikte..

Nazlı Saraç Orak (Naz’ca)
www.kafiye.net