Merdivenler ve Yüzük Parmakları

Bugün senin yüzünden düştüm. Merdivenler ve yüzük parmakları… Düştüm çünkü aklım başka yerdeydi. Ne kadar kestirirsem kestireyim saçlarım gibi elbiselerimde hep uzun, yer sanki ayağımin altından kayıyor, hiç sağlam basamiyorum. Birisi birisi için, o yürümeyi bilmiyor deyince gülmüştüm. Hayır isim veremem, zaten sabah taksinin camindan, yediği simidin kocaman kabını dışarı firlatan küçüğü de kinamadim. Buraya kadar tamam. Şimdi seni tam da burada bir başına bırakalım. Nereye mi gidiyorum. İzle.

Hatıra boşluk ……, dört duvar boşluk ……, sağ elim boşluk ……, sol yanim boşluk …… Merhaba.

Halimden memnun değilim çünkü bir türlü pansumanini bitiremiyorum bu boşlukların. Boşluklar ki sitemkar, boşluklar ki inliyor, yanıyor, hatta şimdi yanıyor, umuyor, yamıyor, hangi cümle koymaz noktayı sonuna ya da koymak istemez, olmuyor. Bütün çabamin yetersiz kaldığı şu günlerde adımlarımız yaklaşan ölüme koşuyor. Koşuyor ve ben ayaklarına da kapansam, kalmıyor, sen çok güzel gidiyorsun.

Buraya kadar da tamam. Şimdi seni tam da burada bir başına bırakalım. Hayır sen beni birakamazsin biz seni yalnız bir başına bırakalım ve burada anlasalim. Tut elimi. Yani tokalasmak için. Hoşgeldin ve şimdi gidiyorsun hiç oldu mu.

Zaten şaka yapmayı da hiç beceremedim. -Bende.

Onun gömleğinin renkli düğmeleri vardi benim yoktu. Bir insan ne kadar şeffaf olur ki
kalbi hemencecik görülsün. O benim kalbimi öyle görmüştü de şimdi öte yana cevirmesi o güzel başını, dönmesi benden, nedendi. O sayıların rızkı derken meğer Ercan’ı da unutmamiştı, beni de unutmamisti.

Asıl şaka yapmayı beceremeyen şimdi hangimizdik, ha Gazi?

Ben gidiyordum, o gidiyordu, biz hepimiz gidiyorduk. Dostum yol boyu süren sessizligimi bozdu ve nasılsın dedi. Belki uykum gelmese bu kadar naif olamazdim, tabiki iyiyim dedim elbette iyiyim. Sende gidince hemen uyu, ben de zaten uyurum emi. İyi geceler. Yarının güzel olsun. Beklemene gerek yok git hadi. Bay bay.

 

Hatice Kübra Öktem 9.9.15/10.9.15
www.kfiye.net