HAYAT

Hala aklım ermiyor. Hem nasıl bu kadar iyi, hem nasıl bu kadar kötü, olunur. Dünya da güneş sisteminin metreslerinden zaten. Güneş de sıcacık kocaman kollarını açıp açıp dünyanın gerdanina mucevherler takiyordur. Bizlerse onlari izlemek icin can atiyoruz. Mahrem birakmiyoruz. Hayat… Ne cibiliyetsizsin.

Dün dedim ki. Hayır. Adam için tek kelime kipirdatmaya değmez. Çünkü o güzel jest ve mimik okuyor, hem sis’i de okumuş ben daha oraya gelmedim, bense iyi gozlemliyorum sadece. Her şeyi biliyorum ama hala aklım ermiyor. Hem nasıl bu kadar iyi, hem nasıl bu kadar kötü, olunur.

İyinin tek tabiridir şu: babanın sana şöyle bir baktığını düşünsene. Kötüyse: burada sadece şaşırmış gözlerle bakıp yutkunabilirim. Onu yutup ogutmek de isterim içimde ama buna da ben hazır degilmisim.

Bir sırdaşım var. Onun burada adı çocuk olsun. Ben ona diyorum ki ah çocuk. O bana diyor ki seni nasıl düşünmem.

Adama göre kadının olmaz olası hisleri bir romandan alıntıymis. Hazır yeri gelmişken bu romanın adını da koyalım: yanlis numara- Anlasiliyor ki hala bakmayı unutacaksin cevirmeyi unuttugun gibi. Ki neleri unutmuşsun oysa daha taptazeyken. Ah çocuk, nerdesin. Gel bir gel yanıma, tut elimi kaldır beni, desteğim oldun.

Ben harman gibi giyindim. Gururdan arindim. İlk kez olduğum gibi gidiyordum. 
O ysa centilmenligi hesabı ödemekten ibaret sayıyordu. Biliyordu kızacak, kadın gülüyordu ama, onun söylediklerine inanmıyordu, madem oyle o da kadinin her yazdığına inanmasa olsa bitseydi. Olsa. Bitseydi. Olup bitseydi sahi biter miydi. Söylesene çok görüp geçirmiş adam. Komik adam. Bazen komik adam. Geveze adam.

Biliyorum bu benim iyiliğim. Bu benim verilmiş sadakam. Bu onu kazanmak için benim kötü oluşum.

Aslında hepinizi kandiriyorum. Tek bildiğim mişli geniş zamanın rivayeti. Hepsi bu kadar işte. Daha ne bekliyordun. Daha ne uydurayım.

Hatice Kübra Öktem 15.8.15

www.kafiye.net