Gönül Şad Olsun

Varlığına müptela havayı soluklanmak
İçime sızmaların en meşru tayin yeri
Ürkek atan yüreğin katmanında saklanmak
Bilinmez bir âlemin en geniş ayin yeri

Can bulduğum şu tende an gelir ki cansızım
Konuk yanım ecelsiz her gün ölür dirilir
Sinede ağırlaşan zerrede dermansızım
Hicabı aşan hacet revnağına serilir

Hüsnü niyetimizin devamında muhabbet
İki mısralık güfte çıkar yanık bir sesle
’Keramet orda’ diyor, ’bunalsan da devam et’
Solgun lale kadrini bilip açar hevesle

Gördüğü rüyalardan tok uyanan bir göze
Vedanın makamını hakkıyla teslim etmek
Zorsa, hangi kenardan nasıl inmeli öze
Arpa boyu yol ister kuru dili söyletmek

Arşta bulutlar küme yağmur yağar aşikâr 
Rahmetin kaynağını ağırlayan dost baki
Gönül şad olacaksa bekler makamında yâr 
Adım adım vuslatı önüne sürer saki.

Nezahat Yıldız KAYA
www.kafiye.net