GİDİYOR BU ADAM

Bir adam bekliyor;
Hazırlanmış yıllardan sonra, giyinip kuşanmış yalnızlığını
Bir ağacın yapraklarını giydiği gibi
Serin bir nefes, dokunsun tenine bekliyor
Özlemle baktı, geride bıraktığı hayatı, bu fotoğraflarda mı saklı?
Bu adam ki buralarda çok eski çoook!…

Bir adam bekliyor giyinmiş ayrılığı
Gövdesine işlenmemiş aşkın hayaliyle gidecek
Yalnızlığını kuşlarla bölüşecek artık
Düşündükçe, dökülecek yaşlı gözleri, yılların içine
Giyinmenin acısı, gülmeyen bu fotoğraflarda mı saklı?
Bu adam ki yalnızlığı çok eski çoook!…

Bir adam bekliyor sel gibi akmayı
Yağmur sonrası kopan, gürültülü bir bekleyiş
Kanamalı yağışın birden donması boşlukta
Dağdan, taştan bir insanın gözlerinden
Günlerce akan belalı yağış, bu fotoğraflarda mı saklı?
Bu adam ki yağmurlardan çok eski çoook!…

Bir adam bekliyor gitmenin sesini
Çocukların altında koşmadığı bir ağaç
Artık dallarında yapraklar olmayacak
Selamsız kalacak yuvalardaki kuş sesleri
Bu gidiş, dalın kırılması, güneşin vedası
Gülen gözlerin acısı, bu fotoğraflarda mı saklı?
Bu adam ki sevdası çok eski çoook!…

Bir adam bekliyor umudu yüreğinde
Omuzlarından dökülen yılların gülümsemesi
Altınbaşaklı, bereketli toprak fidan gibi
Dönüşsüz masum bakışlarıyla bekliyor
Umudun yüzüne asılmış çizgileri, bu fotoğraflarda mı saklı?
Bu adam ki umutları çok eski çoook!…

Gidiyor bu adam
Gözlerini önüne döktü, aklını sonbahara bıraktı
Umutlandı, bahara doğru yeniden gidiyor bu adam.
Zeki KIRHAN   wwww.kafiye.net