Bir Haziran Sabahı

Bir sevdanın içinde, hiç durmadan yanarken,
Acıkmışım bu aşka, suya ekmek banarken…
Bir Haziran sabahı, yaralarım kanarken,
Olsam elinde KADER, kötü der atar mısın?

Aşk yuvası sıcaktır, harcı oldum yapında,
Ağırladım sevdanı, şu ruhumun çapında…
Kırık dökük kalbimi, köle diye kapında,
Olsam elinde ESİR, hücrede tutar mısın?

Bitmez ki ahu zarım, seni böyle beklerken,
Senden başka sevdam yok, yalnız kalbim teklerken.
Kahrolan gecelerde, Izdıraplar eklerken,
Olsam elinde KÜREK, toprağı kazar mısın?

Beyninin çılgınlığı, hayale daldığında,
Bir avuç ışık olup, kapımı çaldığında
Cehennem azabında, bensiz de kaldığında,
Olsam elinde BULUT, sürekli yağar mısın?

Mehtabın ışığında, duygular okunurken,
Cebimde mendil gibi, incecik dokunurken,
Sevda çatışmasında, hep zora sokulurken,
Olsam elinde KALEM, alır da yazar mısın?

Gam işlemez ruhunda, kaya gibi bir taşsın,
Güllerimi kuruttum, fidanıma bir başsın.
Koyu mavi geceler, bunları zaman aşsın,
Olsam elinde GECE, gündüze koşar mısın?

Kirpiklerim yapışır, kâbuslarım taşarken,
Bitmez ki bu ayrılık, burda yalnız yaşarken.
Bir akşamüstü sakin, Güneş Ufku aşarken,
Olsam elinde DÜNYA, hayatı sarar mısın?

Hakan KURTARAN
01.06.2008-Aydın
www.kafiye.net