Kadın

Doğduğun gün kaderin çizilmişti senin. bir sessizlik, bir sükunet çökmüştü doğduğun odaya. Sevinç çığlıkları atılmıyordu. Bahşişler hediyeler dağıtılmıyordu. Muştular verilmiyordu doğum haberin…

Kollanacak gözetileceksin, hatta bir geyşa gibi yetiştirileceksin.Önce ailenin evinde hizmet edecek, sonra bu görevin daha ağırını koca evinde yükleneceksin. Boynun hep bükük emirlere boyun eğmeyi öğreneceksin ekonomik özgürlüğün olsa bile sen hep eksik etek hep saçı kesik olarak bilineceksin. Doğuda satılacak bir mal. Batıda Afrodit veya Venüs olarak görüleceksin.

Sen ailenin namususun.Duyguların hiçbir zaman ön plana çıkmayacak.Mücadele ruhun önce baban tarafından sonrada kocan tarafından hep bastırılacak… Çünkü sen ataerkil bir toplumun ferdisin.

Sosyal hayatta olsun, iş hayatında olsun bir adım arkada durmayı bileceksin… Kardelen olmayı başarsan da anne olduğunda kendini yok etmeyi başaracaksın, kutsal görevin başlamış olacak duyguların işinin önüne geçecek…
Biliyorsun ki sen evin direğisin, Yıkıldığın zaman iskambil kâğıdından kuleler gibi yıkılıverir yuvan…

Susmak ve kabullenmek öğretilmişti sana. Kan tükürüp kızıl şerbeti içtim diyebilecektin. Yaşadığın zorluklara göğüs gerebilecektin…

Sen annelik dışında duyguları olmayan bir metasın, satışa sunulan ürünlerde sergilenen bedensin… Aşık olunursun adına şiirler,romanlar, methiyeler yazılır… Sonrada o aşk uğruna öldürülsün… Ölümünün bile adı vardır artık…
Namus cinayeti…

Namus sanki sadece kadına aitmiş gibi…

06.03.2011
Fatma AVCI
www.kafiye.net