HAYAT

Bazen hayat benimle çocukça oynamak ister. Çamurdan kek yapmamı, elleriminkirlenmesini, olmayan çatal bıçakla kekimi yiyormuş gibi yaparak, annemi taklit etmemi ister.

Bazen hayat benimle çocukça oymak ister. Hayat fare, sen kedi misali şakalaşmak ister, kovalanmak ister. Yemyeşil çimenler, mis gibi toprak kokusu, gökyüzü ne kadar mavi.

Bazen hayat benimle çocukça oynamak ister. Hayatı ciddiye aldım, oyunları ilkokulu bitirmeden bıraktım! Büyük hedeflerim var dersin. Büyük şehir hayatının ışıklarına aldanmışım, kalabalığın trafikliğinde boğulmuşum. Dağları
süsleyen papatyaları unutmuşum! Yıldızların göz kırpmalarını görmezlikten gelmişim. Rüzgarların bedenime dokunuşlarını anlayamaz olmuşum.

Bazen hayat benimle çocukça oynamak ister. Alışmışım hayatın kavgalarına, anlatmak istediği fıkraları duymazlıktan gelmişim. Gülemem artık ben büyümüşüm, umut penceremi kapatıp parmaklıklar yapmışlar! Nefes almayı becermez olmuşum.

Bazen hayat benimle çocukça oynamak ister. Saklambaç oynayan çocukları görünce içimdeki çocuğun can çekişmeleri yüreğimi parçalar, gökkuşağının altından geçmez mi çocuğum? Yağmurlarla dans etmek için izin vermez mi şemsiyem!

Bazen hayat benimle çocukça oynamak ister. Biraz menekşe, biraz gül, biraz papatya için ilkbaharımı bekliyorum. Kardan sonra açan kardelenlerim ağlar.

Bazen hayat benimle çocukça oynamak ister! Acılarımı kartopu yapıp fırlatmamı, yaptığım kardan adamın burnuna havuç takmamı, kömürden gözler yapmamı ister benden. Yüreğimdeki sedeften yağmur damlarını inciye dönüştürmemi ister benden.

Bazen hayat benimle çocukça oyun oynamak ister…

Gülsüm Hicran Çaçur  27-0-6014
www.kafiye.net