DİYEMEDİM

Gözyaşımın farkına ağlamadan vardılar
Bana doğan güneşi gecelere sardılar
Tuttular kollarımdan kanadımı kırdılar
Gönül mevzilerimde gezdiler diyemedim

 

Her gün bıçak sırtında kaç kez geçtim ölümü
Her sabah gülistanda bekler idim gülümü
Bana reva görerek ederken sen zulümü
Bir yangın var içimde üzdüler diyemedim

 

Bazen bir yangın olur gönül denen otağın
Gönlümün güneş’inde kurumadı batağın
Taş değil diken değil kuş tüyünden yatağın
Alnıma kara yazı yazdılar diyemedim

 

Meydan sofrası kurup anlattıkça anlattım
Ne varsa yazdı katib arzu halim dinlettim
Mecnun oldum Leyla’nın kulağını çınlattım
Şirin Aslı kıskandı kızdılar diyemedim

 

Her bakışta bin ölüm dağıttın pazarımı
Kurşun döküp üstüme erittin nazarımı
Kuru otlar içinde bulursan mezarımı
Belceğiz’de harab-a kazdılar diyemedim

 

Belceğiz ( köyümün adı)
Harab ( köyümüzde mezarılıgın adı )

 

HARUN YILDIRIM
15/06/2014   18 Haziran 13:57
www.kafiye.net