MAVİ ZARF

Genç yaşta amansız hastalığa yakalanmış genç adam. Hayata tutunacak dal arıyordu. İnternetteki  edebiyat dergisi sayfalarında kadının şiirleri hayatına mal olmuştu, amansız bir aşka tutulmuştu genç adam. Şiirler ağrılarına güçlü narkos olmuş, amansız aşkına şifa veriyordu.

Genç adam yıllar sonra ilk defa ayağa kalkmış, adım atıyordu.  Ailesi sevinmiş, mucize gerçekleşmiş, geçicide olsa iyileşmişti biricik evlatları. Genç adam edebiyat sayfasındaki âşık olduğu kadının şiirlerle yazılmış duygularını her gün okuyordu. Bu acımasız aşk hastalığından daha çok acı çekiyordu. Bir ara karar verdi genç adam. Artık dayanılmaz hal alan bu aşk çıkmazı için görmediği aşkına mektup yazacaktı.  Lise yıllarında iken âşık olduğu felsefe öğretmenine. Duygularını açma cesaretini bulamamıştı. Defalarca yazılan itiraf mektupları yollanmadan yırtılmıştı. Onun aşkı platonikti, bu aşk gerçek. 

Derin derin zorla alınan nefeslere rağmen kitapçıdan mavi zarf ve mavi mektup kağıdı alabilmişti genç adam. Tamamen gençlik ve nostalji kokuyordu. Mavi zarf ve mavi mektup sayfası, sayfanın sağ alt köşesinde bir kadının önünde diz çökmüş erkek resmi daha kolay olacaktı aşkını ilan etmesi. Dolma kalem ve el yazısı ile yazılacaktı mektup, bilir miydi? Şimdiki gençler bunu kadına yazamazlardı. Genç adam, amansız hastalığını sevgilisine bahsetti, özlemlerini bahsetti, kendi dünyasına ki güneşini anlattı kadına. Katlanmış mektup, zarfa büyük umutlarla konulmuştu. Zarfa pul yapıştırılmış, gönderilmişti sevgilin adresine.

 Kadın şaşkın, kadın tuhaf olmuştu. Kalp anlamıştı, kadın anlayamamıştı mektubun gelişini. Şiirlerindeki duygularına gerçekten dokunmak isteyen, kocaman kocaman bir yürek atıyordu mektubun satırlarında. Sırılsıklam âşık adamın alev alev yanan yüreği vardı. Doluydu kadının kalbi, dünyası başka âlemlere kapalıydı, bilemezdi ecelini bekleyen ruhun ölüm meleğinden kaçtığını.
Kadın aldı pembe zarf ve pembe mektup sayfasını. Mektubun ön sayfasına hiçbir şey yazmadan arka sayfaya çevirip, en alt satıra; “… nokta koyup “ İMKANSIZ,”  yazmıştı.  Kadın da genç adam gibi dolma kalemiyle zarfa konmuş genç adamın adresine gönderdi pembe zarflı mektup.

Genç adam günlerce sevdiği kadından cevap gelmesini bekledi. Genç Adam son nefesini vermemek için ecel terleri döküyor, postacının yolunu gözlüyordu. Bir gün çok beklediği mektup postacı tarafından kendisine gelmişti.  Hiç kimse bilemezdi ki ölüm meleğinin gelecek olan mektup zarfına saklandığını. Genç adam zarfı açtı büyük bir heyecanla. Zarftaki pembe mektup kâğıdının ön yüzü bomboştu. Pembe mektup kâğıdının arka sayfasını çevirdi. Gözlerine inanamadı. Pembe mektup kâğıdının arkasındaki  “…İMKANSIZ ” yazısını gördü. Görmüş olduğu yazı hançer olup saplanmıştı kalbine! Daha elinden düşmeden pembe mektup, genç adam aşk bıçağına ruhunu çoktan teslim etmişti.

Gülsüm Hicran Çaçur  26/06/2014
www.kafiye.net