SUSMA

 Sustum demekle olmuyor işte arkadaş,
Ben kuş misali konarken daldan dala,
 Sen nereden geldin de kafese koydun beni!
 Sonra alıştırdın bir yerde konaklamayı,
Alıştırdın güler yüze, tatlı dile
 Ne oldu da susuverdin söyle?
 Ne oldu da özgürsün deyi verdin?
 Ne oldu da minik kuşundan vazgeçtin?
 Nasıl açtın kafesimi, niye açtın?
Susma!

 Öyle susmakla, kaçmakla olmuyor!
 İnsanlar konuşa konuşa anlaşıyor!
 Ben şimdi kuş misali ötsem anlar mısın beni?
 Bağırsam avazım çıktığı kadar
 Duyar mısın sesimi?
 Yoksa susmam mı gerek senin gibi?
Susma!

 Konuş, söyle ki sevmediğini, bileyim ki vazgeçildiğimi,
 Gideyim, buralardan bir kuş misali,
 Açayım kanatlarımı,
Haydi can artık uçma vakti geldi,
 Soğuk geldi buralara, uçayım sıcak diyarlara,
 Konaklama vakti geldi diyeyim şu yüreğime.
 Yok can yok!
 Ben duymadan ne bu diyardan giderim,
 Ne bu yardan geçerim,
 Susma,
 Konuş ki artık bende yerimi bileyim..

Hatun Yılmaz
www.kafiye.net