“Nur” lu  Yol

Etinle canınla girdin ömrüme.
Çocuktum ben de,
Sen, oyuncağımdın elimde.
Yüzüne hurileri saklayıp bakarken,
Saf saf gözüme,
Şimdi pusulanı buldun,
Gidiyor musun annem?

Elimde elin, ritim tuttum
En güzel melodileri.
Duyduğum acı,
Senin ağlama sesindi.
Sen güldükçe,
Gözlerim gülmeyi öğrendi.
Bam telime bağlı enstürümanım,
Gitme vaktin geldi mi?

Defteri kalemi,
Beraber kokladık.
Okul yollarını,
Adım adım saydık
Önlük, forma, yakalık..
Fotoğraflara sakladık.
Şimdi bu sevinçle,
Uçuyor musun annem?

Dışarıda bilge,
Evimizde bebeğimdin.
Onurunla çalışkanlığını,
Kendine kuşak çevirdin.
Bir tek senin karşında,
Elim kolum bağlı idim.
Gücünü kuvvetini toplayıp,
Kılıcını kuşandın mı annem?

Yatak eşim, çatal sesim,
Yüreğim soluğum, kalabalık dünyam.
Oyuncağımdın sen,
Benim çocuk gönlümde.
Huri bakışında beslenip oynadığım.
Toplayıp bakışını, bıraktın mis kokunu
Öğretmen olup sende başka başka çiçekleri,
Kokladın mı annem?

Yüreğimi canımı sarmaşığına astığım.
Yaralarımı gömüp üstünü kapattığım.
Geceyi aydınlatan yamasız bakışım.
Kolum kanadım dermanım.
Eteğimden dökülen cilvem
Dilimden akan balım.
Yüreğimi söke söke
Aldın başını gidiyor musun annem?

Melek Kırıcı
www.kafiye.net