Muamma

Yol gösteriş mi yoksa kaçış mı göstermiş olduğun? Yardım etmek mi amacın yoksa kurtuluş mu? Ne yapmalı yapılanın karşısında? Kararsızlığı dökerken bu satırlara; kâğıtlara güvenebileceğimi düşündüğümden… Bana yardımı dokunmasını mı istiyor? Yoksa sıkıldı da kurtulmak mı istiyor?

Bedenimden uzaklara gitmeyi arzu edersen; yüreğin dayanması muamma… Bedenim haykırır kal diye… Lakin gurur var elbet… Git gideceksen…

Ne sen kararlı ne ben… Emin olamıyor bu yürek yüreğine… Perde çekilmiş etrafına yüreğinin, göremiyor sevgini… Gerçek mi yoksa sahte mi tutkun? Belli edilmeli artık… Yüreğini görmeli yüreğim artık…

Yıldızlar tutmalı ellerimden bu gece… Beni özgür hissettirmeli ki tutsaklığımdan kurtulmalı… Unutabilmeli gücün varsa tüm dakikaları…

Gecenin ayazında sarhoş olmalı ki gücü bulasın… Kuvveti yakalamalı, hapsetmeli kalbine, kilitlemeli kapılarını ki kaçamasın… Kaybetmemeli direncini… İçinde bir yerde saklı olduğunu hatırlatmalı kendine… Ki ayakta kalasın… Baş dik durmalı; darbe almamalı…

Usulca yaşamalı acıyı… Hissettirmemeli diğer bedenlere… Yaşamalı ama yaşatmamalı…

Zamanın bir türlü akıp gitmediği anlarda sabitlenmemeli dört duvar arasına… Farklı zihinlerin, farklı bedenlerin, farklı ruhların arasına karışıp kaybolmalı…

‘’Bu kaçış onun bana hissettiği mi yoksa benim kendime hissettiğim mi? Kendi zihnimden mi uzaklaşma hevesi yoksa hafızamdan gidişin anları mı? ’’

Ki ben kendimden gidiyorsam onun gidişine şaşırmamalı…

O da gitmeli, bende…

Nasılsa kendisi de sevgisi de muamma…

MİNE POLAT
www.kafiye.net