TEK

Güçlüyüm ben kaldırabilirim, hepinize ben yetebilirim.
Başarabilirim, deneyebilirim, hepinizi mutlu kılabilirim.
Tek başıma olsam ne yazar, ben tek başıma dağ deviririm.
Uzatın ellerinizi bana, iki elimi bin edebilirim.
Ana, baba, çoluk çocuk, eş, dost, arkadaş, yaren,
Ya da her kimsen,
Gelin hepiniz yamacıma, ben hepinizi taşıyabilirim. 
Nasıl, rahatınız yerinde mi? Memnun musunuz halinizden?
Pekiyi, kimse düşmesin de, üzülürüm sonra ben halinize.

Çok yoruldum biraz dinleneyim, yine alırım sonra sırtıma sizi.
Biraz hasta gibiyim sanki pek bi bitkin kaldım. 
Birkaç adım da siz götürseniz beni, biraz iyi olsam ben de.
Hey, nerdesiniz? Nereye gittiniz? Ne dedim şimdi ben ya?
Sırtım da çok acıyor, kanıyor mu ne?
Dur şurdaki uzun parçaya bir merhem süreyim,
Elimin birini üstten birini alttan tutup, sırtıma sürüştüreyim.
Oh, çok şükür, iyi oldu galiba, acısı da geçer gibi sanki.
Neyse, yola koyulayım.
Epey oyalandım kendimi iyi edeceğim diye.
Güzel güzel, kaç kilometre yürüdüm geldim.
Acı da yok ağrı da.

Aaaa. Sizleri gördüğüme sevindim. Çok aradım, bulamadım.
Nerdeydiniz? Meraklandım bir hal mi geldi başınıza?
Ne güzel, boşuna endişe etmişim. 
Hepinizde mutluluk haberleri varmış.
Haydi, birlikte yürüyelim kalan yolu.
Hey, o tarafta değil ki bizim köyün yolu.
Hayret, hepsi bir yana gitti.
Anlaşılan, semerimi çıkardığımı fark ettiler.
Olsun, ben yalnız da mutluyum. 
Fikrim ince, gönlüm ince,
Hep düşündüm başkasını benden önce.
Onlar mutlu olsunlar diye diye,
Girdiler içime ince ince.
Ben tek bir ruh, tek bir kulum işte.

Elvan USUL
Ocak 2014
www.kafiye.net