Unutma Bendeki Seni

Aşk satırlara dökülmüyor tamamıyla hiçbir zaman. Tam anlatacakken yüreğindeki o karşı konulamaz sevgini, işte tam o zaman tüm cümlelerinin tükenmek üzere olduğunu anlarsın ve durduğun yerde dört döner, şaşırıp kalırsın sanki.

Birilerine anlatmaya çalışırsın hep, aşkının koşulsuz olduğunu bilsin herkes istersin ve anlatamaz olursun.

Olur ya dilinin ucuna gelir de tam söyleme pozisyonuna geçersin, o anda şeytan tutar ve yakalar tüm kelimelerini ve yine yok olur zihnindeki tüm aşk fısıltıları. Sen ki o fısıltılarla uyur uyanırsın.
Benliğini mumyalamıştır artık o şüphe edilmeyecek tutkun.
Sonsuza uzanan yolda el ele yürümek istediğin tek addır beyninin içinde beliren.

Başını yastıkla birleştirdiğin dakikada beynini aniden hayaller basar ve kelimeler fısıldar kulağına.Yüreğini aşkla kaplayan aşkını hatırlarsın daima ve gülersin haberin olmadan. Gözlerin tutuşur onun gözlerinin özleminden. Gözünün önünden gitmez o ateş gibi yanan bakışları.
Derinden seslenen bir ses haykırır dünyaya sanki aşkını. Duymuş olduğun aşkının meleklerden sana gelen hediye olduğuna inanırsın.

Aşkı tanımlamak zor ama o anda duyduğun içini saran huzur ve mutluluk sonsuz cümlelere sahiptir ve o anki duyduğun huzuru başka zaman duyman olanaksızdır.

Bu yazdıklarım aşkın tanımı değil o an ki hissettiklerimdi. Sen benim için bu huzurdan da ötesin. Mutluluğumun yüceliğinde gezinen sırlarla dolu ama muhteşem kişisin kişiliğimde. Gözlerindeki gölgenin esiri haline düşmüş bir haldeyim.

Sendeki karşılıklı mı yoksa karşılıksız mı bilinmez, benden sana doğru yükselen sevgiyle yaşıyorum. Gözlerimi açtığımda sen, kapadığımda da sen beliriyorsun. Şu kalbim dakika başı sen diye atıyor belki de sonsuza dek durmaksızın.

Sende ki benin farkına varmadın mı hala? Üstelik gönlünde bana dair ne gezindirirsin kuşku? Sana dair yükselen kelimelerim. İlk defa okuyacağın cümlelerim. Karşılık beklediğimden değil var olmaman ve hiç kaybolmaman dileğiyle.

İçimde büyüyen aşkımın daha da içimde kalmasına razı gelemedim; kusura bakma. Seni sevdiğimi daha da içimde tutamadım. Uzun süre oldu, bekledim, söylememeyi arzuladım ama yenik düştüm benliğimle verdiğim mücadelede.

Ben sen için var oldum. Ama sen kim için var oldun, bilmiyorum.
Belki de az da olsa meraktan yazıyorum sana gelecek olan bu mektubu. Kiminsin; öğrenmek istediğimden sana ulaşmasını istiyorum içimin. Camımıza vuran yağmur taneleri kadar güçlü olamasam da; affet.

Sana bunları yazdım ve gidiyorum. Gidiyorum çünkü korkudan, bana vereceğin cevabının kötü olmasından, bu satırlara okuyup da gülme ihtimalinden kaçıyorum. Hiç olmadığı kadar korkuyorum ve üşüyorum sensiz nefes aldığım havada. Çünkü burada da seni sana yazıyorum. Beni bir türlü sana dilimle anlatamıyorum ama yüreğime her an seni hatırlatıyorum.

Bana gelecek yanıtın her ne olursa olsun artık değişebilecek tek şey bile olmayacak. Çünkü ben senden ve var olduğun şehirden gidiyorum.

Sen sen ol aşık olmaktan ve acı çekmekten kaçınma. Ama beni de unutma. İlerde beni ‘ah’ çekip de an. Ki sen benim mezarımın toprağı olarak kalacaksın sonunda da.

Nefes aldığım ve bedenim sonsuzluğa büründüğü zaman bile sen, sen olarak kalacaksın.

Çünkü sen bensin, benim için benimsin, yüreğimde sevgimsin. Sen sensin ve ben seni sen olduğun için unutmayacağım. Aşk tanımsızsa sen de o şekilde tanımsızsın. Unutma bendeki seni…

Mine Polat
www.kafiye.net