SUSTUM TUTUKLU KELİMELERİNE

Beyhude yokluğunun sabahlarında
Son kez gülümsüyor güneş yüzüme
Gün bir önce ki gün
Donup kalmış imkânsızlığın saatinde
Kan damlıyor gecelerimden
Yüreğim adım adım adımlıyor
Gözlerinin dalıp gittiği kumsalda arıyorum seni
Sen ki
Sahil kasabalarının tutuklu sevdası
Karanlık denizlerle dertleşen yıldız
Yalnızlığı kusarken dalgalara
Karanlığının gölgesine düşerse umutsuzlukların
Çekilirse hüsranların gam yüklü mağarasına
Kanatırsa tenini avuçladığın çiçeğin dikeni
Korkuların seslenirse şafağa
Kan kusar tümcelerim günümün kızılına

Sen kıraç baharlarda açan çiçeğim
Gecelerimin güneşi
Kelimelerimdeki ateş
Karanlığıma düşen kar
Sessizliğime düşen çığlık
Sessime ses vermeyen mavi düşüm
Suskularıma ses verdi topuk seslerin
Gül yaprağında kuruyor umutlarım
Dökülüyor bastığın toprağa
Güneş tüketirken ömrünü saçlarında
Sende bulur sükûneti hasret gönlüm

Şiirler akar parmak uçlarından
Hoyrat bir rüzgâr çeker kollarına
Sustum tutuklu kelimelerine
Coşar özlemlerim, hayallerim
Kalemim hecelerken adını
Düşüyorum harflerinden
Köpük köpük taşıyorum yüreğimin cezvesinden
Çığ düştü eteklerime
Kifayetsiz kelimelerin ardında saklıyorum Senleri
Sus/ma konuşsun artık düş/lerin

Saçlarıma gümüş yıldızlar
Yüzüme çizgiler çize çize
Anıların imbiğinden
Damladı zaman avuçlarıma
Acı bir rüzgâr bandırdı ekmeğini gözlerime
Sakla dudaklarının çukuruna
Unut beni kirpiğinin gölgesinde kalayım
Sanır mısın ki bastığım yerler taşır beni sensiz
Ağır ağır çeker toprak ana koynuna
Dilimde tek bir dua
Seni dilerim çek al beni kollarına

Lemide Safiye ÇAKIR
www.kafiye.net