şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Bugün girdim ben kırkların çağına
O dem ki sırrına ermek zormuş zor
Aşık sitem etmez mi hiç sevdiğine
Yar’e arzıhal eylemek zormuş zor
Ölüm ki ortak yurdumuz yapısı teklik sen ben yok
Gölgeler sırdan ışımış canlar var orada kan yok
Topraktan inşa bedenler devrildiğindendir elbet
Hatrımızı taşa çalıp gönül mülkünü yıkan yok
Gece el ayak çekilince günün yorgunluğunu yazarak ve kitap okuyarak geçiren biri olarak karanlığı gözleri açık yaşıyorum çoğunlukla.Yazmak okumak çok güzel bir şey elbette.Ama hal böyle olunca bedenimin karanlıkla birlikteliğinden doğan Melatonin hormonundan mahrum kalıyorum.
En iyi seni anlatırım ben.
Gülüşünü mesela,
Bak gördün mü onu bile unutmuşum.
Anlatamıyorum sen gülerken açan çiçekleri,
Allah’ım ben neyleyim, yaş kalmadı gözümde
Anam babam gardaşım,şimdi ise can ablam
Dayanmıyor yüreğim, kan kalmadı özümde
Yokluğunda yaşamak öyle zor ki can ablam.
Sorma bana dünümü
Ağır hasarlar diyarından firaririyim.
Hatırlatma geçmişimi
Çocukluğumu Ali babanın kırk haramileri çaldılar.
Kocaman mangal gibi güçlü yüreğim vardı
Sözümü dinlemedi ona kızar yanarım
Yolun sonu yaklaştı artık vakit de dardı
Ağlamaktan yoruldum kurudu göz pınarım
Şarkılar çalınır, derin efkârdan
Nağmeden nağmeye akıp dururlar
Bestesi hüzünden, güftesi gamdan
Özlem ateşiyle yakıp dururlar .
Geride kalan kırk yıl dile gelip konuşsa,
Anlatsa dinleseniz çocukluktan başlasa,
Kapanırdı yarası bir omuza yaslasa,
Ne yazık ki suskunluk bağlamıştır el kolu,
İz bırakan gençliğin ,kapanmıştır tüm yolu,
Bana gülmeyi öğret doyasıya güleyim,
Gözlerimin hüznünü biraz olsa sileyim,
Sevmeyi sevilmeyi yaşayarak bileyim,
Bana sevdayı öğret ,senden bu son isteğim.