şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Tabiri caiz ise bilmeden hakikati(!)
İki kapılı hana yolum düştü neyleyim
İnkâr edip dönmeye bulamadan takati
Ruhum temayül edip dağı aştı neyleyim
Zamanın dokunuşu kuşatırken sabırsız
Kırılgan eder gönlü, yenemez saygımızı
Beyhude telaşıyla kulak verse de arsız
Sığ kaldı hüznümüze bilmedi kaygımızı
İnsan ne çok zavallı bir o kadar da yüce
Güzellik ve kusurla ömrü geçer iç içe
İki kapılı handa sırrı ile cismani
Düşkünlünlüğü nefsine varlığıyla bilmece
Kaldırımlar yüksek, hisler ayine
Yoldaki hüzmeye nuran diyorlar
Göz, köre ilhamı serse de yine
Bilgeye illa ki soran diyorlar
Ne zor günler geçirip ferah bir nefes için
Ruhun ile başbaşa çekilirsin kıyına
Vakıf olduğun hâle gönülde için için
Yanarken özün bile eşlik eder ağrına
Aklımda ihtilâl zihnim dağınık;
Ağrıyan başımı kınar boşuna
Hüznüm sessizlikte en dilsiz tanık
Geceler halimi sınar boşuna
Kadim bir durgunluğu sessizce karşılayan
Vakt-i merhun ikindi ben yorgun gün acele
Hazan bahçelerinin tutup nabzını sayan
Yılların telaşıyla ömür kapılmış yele
Yola çıkan güneşin işrak-i nefesinde
Koy başını göğsüme fecrin doğması yakın
Hakkımıza yazılan hükmün arefesinde
Ödenen bedelleri unutmayalım sakın
Gözünün rengini unuttum sanma
Güz vakti gelende hazan çöktürür
Kırılgan mevsime kanmazdım amma
Kıyıdan köşeden hüzün söktürür
İtilaf devletlerin güvendiği batarya
Bir tarih akışının sularında batar ya!
Yedi düvelin kaybı onulmaz yara alır
Yenilmeyen İngiliz boğazda dara kalır