FİL İSTAN İLE ÇAKAL İSTAN

Evvel zaman içinde… Kalbur saman içinde… Develer tellal iken… Pireler berber iken… Karıncalar develeri salıncakta sallar iken… Bilinmez hangi çağın birinde… Ya bu dağın gerisinde, ya öbür dağın ötesinde. Eski  çok eski zamanlarda fillerin yaşadığı bir şehir varmış. Bu şehrin adı Fil istanmış.

Fillerin yaşadığı bu şehir verimli topraklara sahipmiş. Suyu bol, yemişi bol, sevgisi bol bir şehir olduğundan Çakalların bu topraklarda gözü kalmış.

Çakalların Kralı Korki’nin artık sabrı tükenmiş. Bunun üzerine bir gün askerlerini toplamış ve:

-Ordularım! Bu günden tezi yok Fil İstan şehrine savaş açacağız. Tüm hazırlıklarınızı bir an önce tamamlayın demiş.

Ordular hazır olunca kral Korki Fil İstana savaş açmış.

İki tarafta günlerce kıran kırana mücadele vermişler.

Filler sevgi dolu şehirlerini çakallara vermemek için var güçleriyle savaşmışlar. Fakat ne çare ki çakallar bu savaştan galip çıkmış.

Bu zafer karşısında Kral Korki:

-Değerli halkım! Fil istan şehri artık biz çakallarındır. Bu topraklar bize sevgi ve mutluluk getirecek demiş.

O günden sonra filler ile çakallar aynı ülkede yaşamaya başlamışlar.

Fakat gün geçmiyormuş ki , Çakalistanda mutluluk yerine keder, sevginin yerine nefret almış. Çakalistanda var olan birazcık huzur da yok olup gitmiş.

Bu duruma üzülen kral Korki bir gün halkına seslenmiş:

-Değerli halkım! Biz Fil istanı alınca sevgiyi ve mutluluğu alacağımızı zannettik. Meğer her şehir kendi halkıyla mutlu ve huzurluymuş. Bu günden tezi yok Filler Fil istan  şehrine, çakallar da Çakalistan şehrine gidecek demiş.

Krallarının bu sözlerine sevinen Çakalistan halkı, Fil İstan halkına yardım ederek ülkelerine yerleştirmişler.

O günden sonra filler ile çakallar dost olmuşlar.

Bu sayede Çakalistana mutluluk ve huzur gelmiş. Meğer savaşmaya hiç gerek yokmuş.

Onlar ermiş muradına. Biz çıkalım kerevetine.

Daldan üç elma düşmüş. Biri sana, Bir bana, biri de dinleyenlerin başına.

Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net