Şiir Severlik Denemesi yıl 2012 ‘den 2015

Kendimi ifade etmekle çok çekingen birisi olduğumu peşinen söyleyeyim. Bugüne dek kavram ve düşüncelerimi daha belirgin kılmak amacıyla şiir yazmaya gönül verdim. Bu sevda yaklaşık 5 yıl önce tesadüf üzere şair bir dostumun teşviki üzerine başlamış oldu.Çok önemli bir girişim olarak gördüğüm ”Şiir dinletisi sempozyumu ”na bir bildiriyle sayın Mesut Turgay Kılıçoğlu hocam ,beni yanında katılmama olanak vermişti. Onur duymuştum sevgi ve saygılarımı buradan tekrar bildirmek istiyorum .Böyle bir etkinliğe katılmanın simgesel değeri benim açımdan çok önemliydi.Yardımlarını esirgememiş olan değerli hocalarım Rahim Recep Akdora, Işın Ergüney, Mesut Turgay Kılıçoğlu, Aşık Hekimi, Zamansız Ozan, TC Iskender Şimşek, Cetin Kilincarslan, Ahmet Türkay,Çamalan Ibrahim, Ahmet Umut, Servet Alkan… aklımda olan değerli dostlar; dil ve şiir olgularına bilinçle yaklaşmamı öğütlediler.

İleriki yıllarda bir kitabımın çıkmasını elbette isterim;bilinen yayın güçlerini göz önüne alarak yayıncıların bunu gerçekten üstleneceğinden kuşku duyuyorum. Bu konuda çok istekli olduğumu görmelerini isterdim.Tanıştırılıp bilgisayar ortamına yazılarımın aktarılmasını bir kitaba dönüştürülmesini ağır bir sorumluluk yükleyeceğini düşünüyorum.
Şimdilik farklı sitelerde şiirlerimi paylaşıyorum.Bu sayede okuyucu kitlemi oluşturup ileri ki yıllarda kendi şiir sitemi kurmayı hedefliyorum…
Burada özellikle ” ilk şiirlerim” de şimdi onaylamadığım,yetersiz bulduğum ya da iyi anlatamadığımı düşündüğüm görüşler var. Zamanla üreteceğim şiir yazma tekniğimin nasıl olacağını önceden kestiremeyeceğim gibi yeni şiirlerimin yeni incelemeler gerektireceğini göreceğini umuyorum.

Bu zamana kadar geçerli gördüğüm görüş açım bir mantığa ve sezgiye dayanıyordu,geleneksel eleştiri anlayışına da aykırı değilim.Biraz daha ivecen davranmışım ,hepsi bu. Bir kaçı dışında ,şiirlerimi fazla değiştirmedim.Birbirlerine sıkı sıkıya bağlı birer ”inceleme dizisi” gibi oluşturmaya çalıştım.Her seferinde yeni bir konu değil,izlenen sürecin gerektirdiği bir kesit söz konusuydu.
Otuza aşkın yazımı daha çok bir söyleyişi tarzında yazdığım için,okunmaları da öylesine kolaydır diye düşünüyorum.Bence sınırlar içinde kalmamalı şiirlerimiz.Vurgulamak istediğimiz kişiye özgü şiirsel edim olgusu,yine elden geldiğince nesnel bir yaklaşımla aydınlatmak için yapılmalıdır.
Kuramsal olarak şiire ya da başka türden sanatçılara hangi çözümleyici gözle bakılırsa bakılsın ,uygulamada birer algı ya da izlenim nesnesidir ve yoruma açık olmalıdır.Örneğin bir ressam kendi tablosunda ya da sanatçı olmayan bir izleyicinin o tabloda şiiri sezinlemesi güç olabilir.

Bir yenilik olacaksa,benim açımdan o da şudur: Şiirime sorunlara ilgi duyanlara doğrudan ulaşma olanağı bulmak için yazılarımın okunabilir ve anlaşılır kılmalıyım ,diye düşünüyorum.
Bence şiir,esriklik haz duygusu uyandırmak için yazılmış bir eğlence nesnesi değildir.Etkime gücünün kendi dışına değil,tam tersine okuru kendi içine çekerek belli etmeli.Ben şahsen,bir şiirin özcül gerçekliğine,ancak onu tam bir yalnızlık ve tam bir sessizlik içinde okumakla ulaşabiliyorum.Şiirin amacı,kendi türüne özgü bir anlatımı,bir dili başarıya ulaştırmak değil midir?..

Şiir okuma kültürü eski bir gelenektir;yeni olan şey,çıkarsız insan ilişkisine konulan bu sanatın,etiket ve gelir sağlayan bir piyasa sektörüne dönüşmüş olmasıdır.Ama belirli bir çevrede tanınmış ya da tanınmamış ,gerçek ozanlarla şiir sürüyor,sürecektir;ben bundan kuşku duymuyorum.

İlknur Özgün Yıldırım ____ 19 Temmuz 2015 Pazar

www.kafiye.net