Ne Vakit Çıksan Aklımdan Solar Yüzümde O Sahte Tebessümler

Kaç zaman var ki
Depreşir durur özlemin içimde bir yerlerde…
Adını ansam bir fırtına kopar yüreğimde,
Sussam isyan eder içimdeki çığlıklar.

Deli bir yalnızlık,
Pençesine hapseder beni…
Ve sürgün olurum sensiz zindanlara…

Avunurken yüreğim o sahte masallarla
Bir gül açar uçurum kenarında,
Ulaşmak ne mümkün…

Kaç zaman var ki yüreğim gibi
Sensiz solar akşam sefaları.
Güneş denizle kucaklaşırken her akşam vakti
Ben, adının yanına yalnızlık eklerim
Sensiz gün batımlarında…

Ne zaman seni düşünsem,
İçimde bir yerlere kor düşer
İnce bir sızıda dağlanır yüreğim yeniden…

Ne zaman seni düşünsem,
Aklım beynimden firar eder
Zavallı bir mülteci gibi,
Yalnızlığın en tenhalarına sığınır yüreğim…

Sensiz her nefes alışımda,
Manasını yitirir hayat
Özlemin iki damla olur gelir,
Yerleşir gözbebeklerime
Sonra bir yıldız gibi kayar düşer,
O içimdeki tarifi imkansız boşluğa…

Kaç zaman geçti,
Kaç sahte bahar,
Kaç çiçek soldu dalında açmadan…

Nefesinin buğusu dururken gözlerimde
Hangi baharlarda yağmurunu döker iklimin
Kuru bir dal gibi eğilirken yüreğim,
Yüreğin hangi güle su verir…

Ve adın,
Sır gibi içimde sakladığım,
Sustuğum,
Dilimdeki en masum çığlığım…

Hasret kokan bir düşsün sen bende…
Adını hasretle harmanlayıp
Hüzün döküyorum her gece bu şehre
Hüzün döküp,
Parsel parsel sensizlik topluyorum bu şehirden…

Ve sen…

Ne vakit düşsen aklıma,
Yangınım alev alır yeniden …
Ne vakit çıksan aklımdan,
Solar yüzümde o sahte tebessümler…

Elif Eylül
www.kafiye.net