Mutluluğumu Kaybettiğimi Sanırken
Neden mutlulukla çıktığım o merdivenler artık bana işkence gibi geliyor? Yoksa yaşamımın her döneminde bu böyle mi olacak? Aslında cevabı biliyorum.Sanırım ben artık büyüdüm. Ama bunu ben istemedim ki neden bazı şeyler bana sorulmadan oluyor sanki!
Düşünüyorum da çocukluğumdan bu zamana kadar ne kadar çok şey değişti. O zaman ağladığımda etrafımda olan binlerce kişi şimdi başımın çaresine bakabileceğimi sanıyor. O zaman dostum olan oyuncaklarım bile raflarda tozlanıp bana yabancı duruyor. Seyrettiğim çizgi filmler sanki beni büyümüş gördükleri için yerlerini başka çizgi filmlere bırakıyor. Boyumdan büyük işlere kalkıştığımı söyleyenler “sen çocuk musun?” diye bağırıyor. Oyuncak raflarımı sanki nispet yapar gibi test kitaplarım alıyor. Hayır sadece rafları değil! Aklımı, beynimi, kalbimi nasıl oluyor da ele geçirebiliyor bu test kitapları? Annem babam bile farklı geliyor bazen. Yaptığım muzurlukları neşeyle karşılayan onlar artık benim çizgiyi aştığımı düşünüyor. Evet belki hepiniz haklısınız. Ben, düşüncelerim, görünüşüm değişmiş olabilir. Ya kalbim? Sizce o hala eski Bijen olmayı özlüyor olamaz mı?
İşte bu yazının aynı şekilde götürüp tanıdığım herkese okuttum. Ne annem ne de babam bunun hesabını veremedi. Peki ya bunların hesabını kim verecek? diye düşünürken yanıma çoktan oturmuş hatta elimdeki yazıyı bile göz ucuyla okumuş bir dede bana “Bak yavrum hayatta kazanmak da vardır kaybetmek de. Çocukluk insanın kazanç dönemidir. Bu kazanç, dünyanın en güzel duygusu mutluluktur. Çünkü o zaman hiçbir şeyi anlayamayacak gibi saf olursun. Hep kazanacak değilsin ya o dönemi geçirmeyi başladıkça yaşamın gerçeklerini görmeye başlarsın. Bu da kimi zaman insanı hüzüne uğratır, hayatı çekilmez yapar. Ondan hiç büyümek istemezsin. Ama hayat böyledir. Üzülmek de var, mutlu olmak da ikisi de yaşanmalı ki hayatı anlayabilmelisin. Her duyguyu tatmalısın ki bir daha yaşadığında güzelse dolu dolu yaşamalı kötüyse ondan uzak durabilmelisin. Bak bana yaşlandım ama ben bir çocuk kadar mutluyum çünkü ben o zamanları hala senin gibi bir çocuğumla yaşayabiliyorum.”dedi.
Ona teşekkür edip mutlu bir şekilde eve döndüm. Evet “mutluyum” dedim. Çünkü düşündüğümde mutlu olabileceğim gerçekten de daha bir çok şey varmış. İyi ki o dedeyi görmüşüm diye düşünürken birden çalar saatin sesiyle uyandım. Yanı başımdaki annem bağırarak beni uyandırmaya çalışıyor.” Sanırım çok etkili bir rüya görüyorsun ki okula geç kaldın” diye bağırıyordu.

Bijen Kadaifçi
Hilmi Fırat Anadolu Lisesi
www.kafiye.net