Geçmiş Mazi

Geçenlerde telefonuma mesaj geldi ‘acil ara” diye.. Merak ettim aradım bende. Daha benim
konuşmama fırsat vermeden ” 1 ay sonra evleniyor” dedi..  Kaldım öyle ve sadece yazıklan o kıza’ diye bildim. Yalan yok anılar bir güzel film şeridi gibi gözümün önünden geçtiler. Hani çok da umurum da değildi ya..  Neyse.

O kıza aynılarını yapma olur mu? Biliyorum yine dilinle etkileyip kaldırmış sındır. Hani zaten konuşmanda olmasa emin ol o tiple kimse bakmaz sana. Ben de şuan kendi kendime soruyorum “nasıl” diye..  Eee aşkın Gözü kör diye boşuna söylememişler. Uzun süredir sana dair yazılar karalamıyordum. Bak eski sevgilileri bu yüzden seviyorum. Mazileri düşünüp ortaya güzel şeyler çıkıyor. İçim döküyorum mesela. Bunu yine seni düşündüğün için yazmıyorum. Bilmiyorum işte yazıyorum işte.

Sana olan nefretin haddi hesabı yok biliyorsun. Hani derler ya bir karış suda boğarım diye..  Heh bak o misal işte. Seni öyle bir mutlulukla öldüre bilirim ki..  Sende kalan çocukluğumu serbest bırakırım. Hayatını hep yalanlarla yürütüyorsun, sadece kendini düşünüp söylediklerinle kendini tatmin ediyorsun. Sana dair şarkılar artık canımı yakmıyor.

4.sene de doldu…  Gidişin bana bit armağandı, gidişin bana çok iyi geldi. Tamam, yalan yok biraz uzun sürdü ama bak ben çok iyim. Sende şiir yazardın öyle değil mi… Yazma sakın. Kirletme kalemi, şerefsizleştirme kelimeleri. Bırak bari sayfaların temiz kalsın. Bir gün lazım olur.
O değil de gerçekten seviyor musun o kızı? Hani bana ‘mecburum’ demiştin. Kız hamile mi diye sorduğum da susmuş tun… Oda yalandı bunu biliyorum. Yasak koymadım arkadaşlarıma senden haber getirmemeleri için. Çünkü seni önemsemiyorum. Çünkü acı çekmiyorum… O değil de şu ortak arkadaşlarımız evlenirse şayet ikimiz de nikah şahidi olacakmışız öyle duydum. Çok komik öyle değil mi? Ve ben ilk defa seni göreceğim… ilk defa beni göreceksin. Ne garip öyle değil mi?

Eşini görmek istiyorum.  Açıyorum ona. Çünkü biliyorum ki sen hiç değişmeyeceksin. Hatta kucağında belki de kızın olacak… Senin gibi bir şerefsiz babası olacak…  Nasıl da yok etmişsin
onların hayatını… Ve sen beni gördüğünde benim gözlerim gülecek ve acı çekip vah edeceksin… Çünkü beni kaybettiğine köpek gibi pişman olacaksın.  Ama ben gelin hanım ile birlikte karşılıklı
göbek atacağım.  Sende beni izleyeceksin.

O gün gelecek ve acıyı sen çekeceksin.

Hatırlıyor musun sana en son mesajımı…  O mesajdan sonra kayboldun ve bana hakaret, küfür
edeceğin yerde ilk defa susmayı seçtin. Aksine tam tersi olurdu hep. Ben susardım, sen konuşurdun sürekli. Bu sefer tam tersine oldu.

Mesaj: Yalanlara boğulup acı çeke çeke yalnız. Öleceksin ve cenazene sağdan soldan sırf tabutunu taşımak için gelecekler …

Cevap yoktu…

Sen öldün zaten… Beddualarımı omuzlarında gezdirecek sin. Beni hep ama hep arayacaksın. Bir söz var çok severim… ” geçmişe mazi, geleceğe niyazi”… Geçmişimden bile kovuyorum seni. Got başka yerde pinekle… Git başka yerde sürün.

Aşk -! Azam / Fulya Sinem Eraslan
www.kafiye.net