Ana Sayfa

 
 

Edebiyat

 
 

Öyküler

 
 

Makaleler

 
 

Şiirler

 
 

Tiyatro

 
 

Hakkımızda

 
 

İletişim

 
     
  Hidayet Karakuş
Nazan Duman
Kübra Durmuş
Gülçin Can
Hüseyin Durmuş
Emrah Buran
 
 

 
   
     
 

YAZILARINIZI
BEKLİYORUZ





kafiyenet okurlarının siteye katkılarını bekliyoruz.
Yazılarınızı iletin, yayınlansın.
Şimdiden katkılarınız için teşekkür ederiz.

İletişim adresi olarak
yazi@kafiye.net
adresini kullanabilirsiniz.

 
     
     
  
   ÖYKÜLER    
  ŞEFİKA  UÇAK  
 

                   
              
Parıltılı Bir Yüreğe

           ... Ve bir kardelen açtı karların içinde sensiz, sessiz. Yüreğimde bir melteme tutulmuş kimsesizlik var. Kalemimde son bir mürekkep damlası... Tüm bekletilmiş özlemlerle bu mektubu sana yazıyorum.
           Bozguna uğramış bir gecenin koynundan usulca ayrılıyorum. Gizli bir mavilik var ileride. Dalgalar alev alev dokunuyor ellerime, hasretin gibi... Susuyorum... Nihayet sabahın kızıllığına değiyor saatler. Sensizliğin içinde güllerden geçilmiyor ve özlemin güllerin içinde duruyor kıpırtısız. Bir gayretle göğsüme yaslıyorum onları, son kez. Gecenin içinde duruyor şimdi alevler, ellerimin içinde...

Avuçlarıma damlayan gözyaşı değil bu sefer, ağlamıyorum. Ölümün sessizliğini bozarcasına geleceksin bir bahar rüzgârında. Tüm özlemlere inat! Bir yağmur başlangıcında dindireceğim hasretini. Bu defa yıldızlar damlayacak gözlerimden. Senin için bu bekleyiş...

Ben unutulmuş yarınlarda susuyorum senin için, sen bekletilmiş özlemlerin koynunda... Birikmiş sulardan daha yorgun bedenim ama hasretin içime işlemiş. Bir tutku gibi hüküm sürmektesin bende. Büklüm büklüm koynuna uzanıyorum sensizliğimde. Tükenmeye hazır rüzgârlar akıp gidiyor zamandan. Poyraz ellerin saçlarımdan geçiyor. Kimsesiz bir çocuğun yüreğiyle atıyor şimdi kalbim. İçimde hiç sönmeyen bir ateş var. Kokunu bıraksan geride, ruhuma kanat takar gelirim. Usulca yağmurlarda ıslanır yüzün. Ellerinin değdiği her yer yanar gecelerce. Bir melek ağlar sessizce. İçimdeki ateş de büyür benimle. Sen, tüm karanlık gecelere inat, vazgeçilmezsin! Umudu bekletilmiş kavuşmalar bir gün getirir seni. Özlemin içimde büyüdükçe sen de yaşayacaksın benimle ve seninle geçen her an biraz daha zorlaştıracak sensiz geçenleri... Ama ben yine de vazgeçmeyeceğim bu bekleyişten.

Bekliyorum seni! Tüm yaradılışları yaşanmışlıklara işleyeceğim, tüm zamansızlıklar silinecek içimizdeki. Kırlangıçların kanatları toprağa vuracak, bir baharın kokusunu getirecek rüzgâr. Beyaz zambaklara değecek tenin. Özlemlerin hepsi tükenecek. Mavinin denizle buluştuğu yerde parıltılı damlalar işleyeceğiz yüreğimize. Saçların deniz kokacak sabaha kadar. Güneşin doğuşunu izleyeceğiz beraber, bir var oluşu ve gözlerini yumacaksın güllerin ağladığı vakit. Hadi, bekliyorum seni! Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel...

Ölüm gibi bir şey Akdeniz’i sevmek! Sabaha kadar seyretmek güzelliğini. Huzur verici bir mavilikte anlamak her şeyi ve inanmak yakamozun her aydınlıktan sonra denizin koynuna girişine. Delilik bu! Akdeniz’i sevmek seni sevmek aslında! Hasretler biriktirmek sana. Güzelliğine ağlayabilmek gecelerce... Vurgun saatlerinde gelen özlemlere yanmak gizlice... Sende tutuklu kalışım bundandır işte. Akdeniz’i sevmek seni sevmek aslında!

Bir gün dönmeni bekliyorum. Apansız gelmelisin! Bir sabah sen olmalısın uyandığım zaman baş ucumda. Sabahın ayazında ellerimi tutmalısın. Bütün özlemler dinmeli. Bekleyişler umuda bırakmalı güzellikleri. Kırmızı güller ellerimden düşmeli. Başımı usulca göğsüne yaslamalıyım. Oradaki yalnızlığımda mırıldanışlarını dinlemeliyim kalbinin. Bir alevin yakıcılığı gibi sakladığım bir kaç damla yıldızı bırakmalıyım ellerine. Sensizliğin sessizliğin huzur verici bir nehir alıp götürmeli uzaklara. Özlemlerin kuşattığı umut parıldarken yakamozda, kusursuz sevgimizi rüzgarlara teslim etmeliyiz. Bu rüzgâr alev alev işlemeli ruhumuza. Beklemiş, hasret dolu zamanlar silinmeli. Güneş bu defa bizim için doğmalı Akdeniz’in üstünde. Yıldızlar gecenin parıltısını bırakmalı denize. Avuç avuç almalıyız umudu maviden. Kimsesiz bir çocukken büyümeliyim sevginle. Bir kardelene yansımalı içimdeki güzelliğin. Kırmızı güller alev alev yanmalı gecenin içinde. Onlar da bekletilmiş umutları teslim etmeli sessizce... Tüm hasretler, amansız poyrazlara tutulmuş özlemler susmalı. Geçen onca karanlık gecelerin ardından yakamoz yalnızca bizim çıkmalı mavide. İşte o gün sana ulaşacak ve yıldızlar gökyüzünde dans ederken, ellerinden tutup gözyaşlarımı bırakacağım küçük yüreğine.

Ve bir gün pembe kutularında mutlulukları getireceğim sana. Özlemlerin tükenip gittiğini izleyeceğim bir sabah. Önce gözlerinden sonra saçlarından öpeceğim. Bu defa Akdeniz, saçlarının kokusunu alacak. Hadi gel! Hangi uzak yerdeysen... Karlar erimeden... Gel! Son kardeleni avuçlarına al ve tüm özlenmiş sevgiler için göğsüne yasla, ardından ellerinde kalsın beyazlar... “Bekliyorum, öyle bir havada gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.”

                                                                       Şefika UÇAK*
                                       Söke Hilmi Fırat Anadolu Lisesi Öğrencisi/AYDIN

 

 
     Ana Sayfa                                                                 
     
   
 

        

 
     
 

 
     
     
 

 
   Günlük Özgürlük  
 


SICACIK BİR İLGİ,

GÜLER YÜZLER,
SADECE HİZMET,

GÖRMEK   İÇİN
BUYURUN
BİZ
YAVUZ OPTİK
EMRİNİZDE
LÜTFEN
SİZLERDE
GÜLER MİSİNİZ!

Adres:İstasyon Cad..No.44
SÖKE
0256 518 48 83
 

 
     
  Dr Tuncay Filiz
Milli Eğitim Baka.Çanakkale
Kültür ve Turizm
İzmir Belediyesi
Konak Belediyesi