şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Yüreğini bir aşk yaktığı zaman,
Gözlerin yollara baktığı zaman,
Yanağına kanlar aktığı zaman,
Işte o gün beni anlayacaksın.
Beklenen sevgili gelmediğinde,
Bir tatlı söz ile gülmediğinde,
Gözündeki yaşı silmediğinde,
İşte o gün beni anlayacaksın.
Elini kolunu çekip gittikçe,
Dudağından öpüp veda ettikçe,
Bıktım artık diyip seni ittikçe,
İşte o gün beni anlayacaksın.
Düşürüp ağına kurunca tuzak,
Bağlayıp kendine kalınca uzak,
Sevdanın adına koyunca yasak,
Iste o gün beni anlayacaksın.
Sıkılıp sevginden sana doyunca,
Çifte atan dili goğsün oyunca,
Ölmeden seni de kabre koyunca,
İşte o gün beni anlayacaksın.
Binbir soru ile aklın yitince,
Gününde gecende uyku bitince,
Hançeri göğsüne şevkle itince,
İşte o gun beni anlayacaksın.
Ateş korkusundan, yakmaz inan,
Senin alevine bakmaz Elvan,
Ahım şimşek olup çakmaz bir an,
Kendini kendinde anlayacaksın.
İşte o gün beni anlayacaksın.
Elvan USUL 04.02.2014 04.28
www.kafiye.net
DİLAVER
Başın havada gezer burnundan kıl aldırmaz
Adam oldum sanırsın komşu oğlu Dilaver
Yere düşen olursa tutup onu kaldırmaz
Hep alayla anarsın komşu oğlu Dilaver
Hızına yetişilmez sanırsın arap atı
Gökdelenden kat almış boğazda var lüks yatı
Yüksek dağlar onundur pek sever şatafatı
Bir gün hızla inersin komşu oğlu Dilaver
Büyük küçük tanımaz saygı sevgi bilmezsin
Fakirin fukaranın kapısını çalmazsın
Belki bey olursun da asla adam olmazsın
Balon gibi sönersin komşu oğlu Dilaver
Baban zengin olsa da güvenme parasına
Tutulunca illetin devasız sarasına
Tuz basınca dostların açık kalp yarasına
Hangi dala konarsın komşu oğlu Dilaver
Yalanlarla yaşarsın yoktur içinde izan
Havalanıp uçsan da sanma yakındır fizan
Elbet günü gelince kurulacaktır mizan
Cayır cayır yanarsın komşu oğlu Dilaver
Ne tatlıymış diyerek yeme baldırandan aş
Düzen ver hayatına olma şeytana yoldaş
Vakit saat gelince olursun sen de naaş
Tahta sala binersin komşu oğlu Dilaver
Nilüfer Sarp
www.kafiye.net
Gel etme eyleme, sol yanımdasın,
Bu nasıl hicrandır, vurgun yediğim,
Har oldun yürekte, şu canımdasın,
Gülme halim nice, lal oldu dilim..
Seher vakti bülbül ağlayıp dursun,
Güller de solarmış, sönmeyen korsun,
Sen gibi olmaz ki, nicesi dostum!
Gülme halim nice, lal oldu dilim.
Yazılanı anla, gönül gözünle,
Saklıdır cümleler, sevgi dilinde,
Aşk olur, yar olur, acı yürekte,
Gülme halim nice, lal oldu dilim.
Geceleri başka alemim uçan,
Ruhum derininde, kandiller yakan!
Ölüm olur ancak, dostunu satan,
Gülme halim nice, lal oldu dilim.
Ah…yazdıkça yazan, elim tutulsun,
Sen dünyada abdal, bense mecnunun,
Sebebi var mı ki, ciğer korumun?
Gülme halim nice, lal oldu dilim.
Aylin AKGÜN
www.kafiye.net
İyileştiren Sevgilere İhtiyacımız var !.
Hangi ilaç iyi gelir yürek yarasına,
Hangi merhem tüm kırılmışlıklarını onarır,
Hangi silgiler siler söz sıyrıklarını,
Özlemenin şifası var mıdır?
Ya hasretin ?..
İyileştiren Sevgilere İhtiyacı var İnsanın,
Özellikle de şimdi, bu yaşlarda.
Seni tüm zaaflarınla hatalarınla kabul eden,
Tüm korkularınla bilen,
Hesapsızca ve sorgusuz,
Şartsız ve koşulsuz,
Bencilce olmayan…
Ben’inden önce Senin olan,
Onaylamasa da kabul eden bir yumuşaklıkta,
Kalbinin içi kadar bir uzaklıkta…
Sonuçta değil süreçte iyi gelen,
İyileştiren sevgilere ihtiyacı var insanın…
Düşüncesi bile gülümseten,
Omuzlarındaki tüm yüklerinden seni Âzad eden,
Keder değil yaşama sevinci veren,
Tüm yaralarını kendi bile fark etmeden saran,
İyileştiren, iyi gelen sevgilere ihtiyacı var insanın.
Beklentileriyle yormayan, fazla soru sormayan,
Yanında Sen gibi Sen olduğun,
Tüm yanlış bildiklerini unuttuğun
Hiçbir hesap yapmadığın, yapamadığın,
İyi gelen, İyileştiren Sevgilere İhtiyacı Var İnsanın…
Seni kalıplar içine sıkıştırmayan,
Tüm kayıp taraflarını bakışlarıyla bulduran,
En beceriksiz taraflarını,
Sevimli bir çocuğun yaramazlığı gibi görüp,
Seni Sevmeye daha da Sarılan,
İyileştiren, İyi gelen Sevgilere İhtiyacı var İnsanın…
Saffet ÇAKIR
www.kafiye.net
Zifiri bir gece ki, insan olmalı ayık!
Herkes kendi inşa ettiği değere layık
Ufkumda beni sessizce bekleyen kayık
Alsın götürsün beni baki ummana doğru.
Heyhat! Aç aklın kapılarını ışıklar sızsın
Bil ki sen böcek değil, gökte yıldızsın
Seni bilen bilsin, bırak bilmeyen kızsın
Eğ başını yürü, yüce Rahman’a doğru!
SAFFET ÇAKIR
www.kafiye.net
Varyemez
Zafiyet geçiren ” varyemezler” lere kafayı takıyorum.
Görünüşte bir gram fazlalığı olmayan,gayet sağlıklı,dinç ve güzel bayanlar sürekli kilo vermek için çabalayıp duruyorlar.
Çağdaş ve modern bir bayan olarak görünmek için standartlara uygun beden ve surat yapısı isteniyor.
Diyet yaparak standart bir görünüm elde edemeyenler de,estetik cerrahlar sayesinde uygun bir kalıba sokuluyor.
Sonuç; Aynı vücut ölçülerine,aynı surat ve bakışlara sahip bir sürü kadın yığını…
Etrafımıza baktığımızda tanıdığımız normal yapıdaki bayanların genellikle mutlu,güler yüzlü ve hayat dolu olduğunu görürüz.
Hatta şişman sayılan tombullar bile,gayet neş´eli,espirili,kendisi ile barışık insanlardır.
Bir de sürekli diyet halinde,doğru dürüst yeyip içemeyen zayıf insanlara bakarsak,çok mutsuz olduklarını müşahade ederiz.
Hiç birinin yüzü gülmez.Zayıf bayanların surat ifadeleri don ve asık olur.
Neden?
Çünki,zayıf kalma belasına aç uyur,aç kalkar.
Bütün gün aç gezer.Zafiyetten halsiz,bitap düşer.
Parası vardır,her istediğini alıp yiyebilecek imkanı vardır fakat yemeklere küs gezer.
Dünyanın en güzel nimetlerinden,yeme-içme zevkinden kendini mahrum eder,men eder.Bu yüzden de mutsuzdur.
Görsel medyadaki sunucu bayanlar dikkatinizi çekiyor mu?
Gariplerim,seyirciye sempatik görünebilmek için zoraki gülümsemeye çalışı yorlar.
Takatten kesilmiş cılız bedenlerini sanki çok canlı,hareketli,diri bir insanmış gibi dinç göstermeye çabalıyorlar.
Kimi gariplerim de normal insan gibi konuşup gülemiyorlar bile…
Çağdaş ve modern görünmek adına bütün bunlara gerçekten gerek var mı?
Ne tuhaf! Artık kimsenin yüzüne bakıp ” Allah ne güzel yaratmış” demiyoruz.
Eğer estetik çok düzgün ve işini iyi bilen bir cerrah tarafından yapılmışsa”ay çok güzelsin,hangi estetisyene gittin? ” diyoruz.
İçinde bulunduğumuz bu zamanda dış görünüşe o kadar önem veriliyor ki,insanlar hakkında karar verirken bile dış görünüşüne bakılıyor.
İnsanları olduğundan farklı göstermek,bambaşka biriymiş havası vermekte genelde imaj meykırlara düşüyor.
Çağ değiştikçe tabiiki buna bağlı olarak iyi para kazandıran yeni meslekler de türüyor.
Estetik cerrahlar
İmaj meykırlar
Beden dili uzmanları
Kişisel başarı danışmanları
Kişisel gelişim uzmanları
Yaşam koçları
Ruhsal detox uzmanları
Diyet uzmanları
Dönüşüm uzmanları
Envay çeşit danışman ve uzmanlar…
Görevleri nedir?
İnsanları belli bir kalıba sokmak ve olduğundan faklı göstermek.
İnsan ister istemez kendi kendine soruyor; ” Bu gidiş nereye? ..”
Dış görünüşüne fütursuzca para ve zaman harcayan insan,erkek -kadın,
iç dünyası için; erdem ve ahlak sahibi olmak için ne kadar çaba gösteriyor?
Yoksa dş görünüş modern çağa uygun oldugu zaman ahlaki özellik ve güzellikler sorgulanmıyor,önemsenmiyor mu?
Ah yalan Dünya!
Kendin gibi,senin içinde yaşayanlar da yalan! Yapmacık,sahte! ..
Oysa eskiden insan toprağın altına girince yalan olurdu…
Hatice Hantal
www.kafiye.net
Ey benim güzel Rabbim nerede hata yaptım
Sanki eller doğruya ben de yanlışa saptım
Kurt düştü içerime cinsimden şüphe kaptım
….Beni nereden buldu bu fesatlık kurtları
….Kıskanıyom vallahi böylesi avratları
Adam sessizce kalkıp aç gidiyor işine
Ne bir dua eden var ne su döken peşine
Tonla harçlık bırakır yataktaki eşine
…. Hücrelerime doldu bu fesatlık kurtları
….Kıskanıyom vallahi böylesi avratları
Saat on iki olmuş hanım hala uyuyor
Beşikte bebe ağlar uykusunda duyuyor
Dadısı mama yapmış nasıl olsa doyuyor
….Sanki bende ben oldu bu fesatlık kurtları
….Kıskanıyom vallahi böylesi avratları
Jakuzide sıcak su masaj dersen cabası
Dolabı kürkle dolu yok ki eski abası
Ta Mısırdan getirtir pullu atlas libası
….Ruhu tenimden yoldu bu fesatlık kurtları
….Kıskanıyom vallahi böylesi avratları
Günde on kez giyinir boy aynasına bakar
Eli kolu boynuna pırlanta yakut takar
Üç şişelik parfümü dişten tırnağa sıkar
….Cana destursuz daldı bu fesatlık kurtları
….Kıskanıyom vallahi böylesi avratları
Onun işi modadır başka işe bakınmaz
Tırnak kırılır diye bulaşığa dokunmaz
Üstüm kokacak diye mutfağa hiç sokulmaz
….İblisten miras kaldı bu fesatlık kurtları
….Kıskanıyom vallahi böylesi avratları
Altında mercedes’i günde beş kapı gezer
Altın günü bahane kaş altından el süzer
Kim nereden ne almış aklına bir bir yazar
….Kanıma maya çaldı bu fesatlık kurtları
…. Kıskanıyom vallahi böylesi avratları
Evdeki hizmetçisi yapraktan sarma sarar
Kendisi sarmış gibi erine sofra kurar
Derki çok fazla yeme tansiyonuna zarar
….Ruhuma elem saldı bu fesatlık kurtları
…. Kıskanıyom vallahi böylesi avratları
Uyuklamaya başlar saat on’u vurunca
Baş ağrısı bahane bey yatağa girince
Makyajı bozulurmuş bir öpücük verince
….Uykularımı çaldı bu fesatlık kurtları
….Kıskanıyom vallahi böylesi avratları
Kırk yıldır şu sırtımdan eksilmedi ya terim
Ne anam var kollayan ne babam nede erim
Erkek mi kadın mıyım neresi benim yerim
….Aklı başımdan aldı bu fesatlık kurtları
….Kıskanıyom vallahi böylesi avratları
Ey hikmeti bol Rabbim karışmam ben işine
Lâkin bu haksızlıklar dokunuyor dişime
Çürüttüm vura vura ah edip de döşüme
….Ne pes etti ne yıldı bu fesatlık kurtları
….Kıskanıyom vallahi böylesi avratları
Safiye SAMYELİ
www.kafiye.net
Bazı bana kızıyorsun
Benim üstüme gelme
Beni rahat bırak diye
Gereksiz yere üzülme
Her şey düzelecek
Bana moral veriyorsun
Biliyorum her seyin
Farkındayım
Amma
Ne yapayım
Ben büsbütün
Senle doluyum
Nasıl ay yıldızları
Geceyi
Terk etmıyorsa
Güneş gündüzü
Bulutlar yagmuru
Yıllar ayları nasılda
Terk etmıyorsa
Ben sende işte
Öyleyim
Sana olan sevgimi
Aşkımı
İşte öyle büyterek
Seni seviyorum
Ve sana geliyorum
Mertımdır karrlıyımıdır
Gerekırse tüm acılara
Tüm zorluklara dayanırım
Gerekırse cehenemde yanarım
Senın için hiç korkmadan
Kutuplara gider donarım
Tüm zorluklardan
Sıyrılıp yinede sana
Gelirim
Bu yürek senin için
Her şeyi göze alır
Bu yürek senı ister
Bu yürek sana yanık
Duy sevgili ve emin ol
Bu kalb senin için çarpar
Her ne olursa olsun
Bu can bu yürek sana
Kurban olur
Sana gelir
Sende var olur
Zülfıye Dönmez
www.kafiye.net
Bazen gözün dolar
Aglamak istersin
Ağlıyamasın işte
Şu kısacık hayatta
En çok zoruma
Giden an o andır
Gözünden akan yaşı
Kirpiginle gizlersin
Hayat ya bu
Kaderine küsüp
Boyun eğersin
Zorda olsa
Gözünde yaşınla
Yaşamak zorunda
Kalırsın
Çaresizligin önüne
Geçemesin
Zülfiye Dönmez
www.kafiye.net
Bazen diyemıyorum
Her zaman cok mutluyum
Ona deli gıbı aşığIm
Bazende hüzünlenip
Durup düşünüyorum
Ondan çok uzaktayım
Ben Avrupada o Asyada
Bu aşkın sonu ne olur
Düşünmeden edemiyorum
Hasretimden ölüyorum
Çaresizlige ragmen
Yinede onu çok sevıyorum
Ondan vaz geçmeyi
Haysl bile edemiyorum
İçim içimi yıyiyor
Ah şu uzaklık diyorum
Her zorluga ragmen
Yinede
Iykı varsın diyorum
Varlıgın her seye deger
Ben sana aşigim
Senın varlıgınla dünyayı
Kucaklayacak kadar güçlü
Ve mutluyum
Bende böyle biriyım işte
Sevdim dedim mi
Tam severim
Canımı feda edecek kadar
Da fedakarım
Sevgimin her zaman
Arkasında dura bilenim
Zülfıye Dönmez
www.kafiye.net