FİLM YILDIZLARI ve EV ERKEKLERİ 

Güzel bir yüzü vardır kızcağızın. Birilerine fark ettirir veya fark edilir. Kazanç kapısıdır masum güzelliği… El değmemişliği, saflığı… Geçirirler objektifin karşısına. 

“Şöyle dur! Böyle yap! Gülümse! Böyle bak! Şimdi profilden… Biraz da cepheden…” 

Sonra basarlar kâğıtlara… Dağıtırlar, gereken yerlere… Mecmualara kapak, takvimlere malzeme… Bir anda yayılır kitlelere… İki el içi kadar yüz, milyonlarca aç erkeğin göz zevkine sunulur. 

Resim falan kesemez bu açlığı. Arzuladıklarını yaşayamayanlar masal dinlemek ister. Masallarla bütünleşmek, masal olmak… Kimse garip bir çingene olmak istemez hiç… Aç bir dilenci, yoksul bir yaşlı falan… Asil bir zat olma hevesindedir hep. Bir padişah, bir kral, kraliçe, prenses, düşes, dük… Asla olamayacağı bir şey… O zaman olmak ister bir biçimde… Geçer perdenin karşısına, seyretmeye başlar. Kral da odur artık, Süpermen de… Dilediği kadar toprak, mal mülk, evlat, eş, cariye, köle…. Ne ilginçtir hayatları… Hiç yaşanmamış, yaşanması imkânsız… Fakat artık zamanın dilediği yerindedir, arzuladığı kişilikte… İnanmak ister bunun böyle olduğuna. 

Yeni yetmeler vardır evlerde. Salonlarda kolayca ulaşmaktadır güzelliklere… Mutlaka gerçek olması gerekmez ki! Sanal sevgililer vardır ekranda… Sanal sevgiler, aşklar… Dört yapraklı yoncayı bulmuştur kolayca… Kolaylıkla… Bir o değil, binlerce göz bakmaktadır aynı yere… Binlerce, milyonlarca aç göz tatmin olmaktadır. 

Boşluktadır çoğu erkeklerin. Hoş, kadınlar da pek farklı değil ya… Diziler, filmler, tüm düş ürünleri… Bunları seyretmekle geçmektedir günleri… 

Bir nevi kaçıştır bu! Ruhsal bozukluk, tiryakilik… Gerçek hayatın acımasızlığından düş âlemine uzanış… Hayali kahramanlarla kaynaşma, onlarla yaşama, bir olma… Garip bir birliktelik… Karanlığını aydınlatmak için… 

Haydi! Haydi!.. Ekran karşısına geçin!.. 

Gerçek huzur ve mutluluklar… 

Onur BİLGE
www.kafiye.net