BİZ KADINLAR

Mesela şimdi, biz pek güzel kadınlar değiliz. Yani terk edilenler olarak. Terk edilen bir kadın nasıl güzel kalır hem. Belki “Bak ne kaybettin, gör” diye’lerimiz vardır. Yani, bak ne kaybettin gör diye saçlarımı boyattım. Bak ne kaybettin gör diye yeni elbiseler aldım. İşe başladım… diye uzar gider.

Bizim diye’lerimiz çoktur. Çokça bahanenin arkasına saklanışımızın tabusudur “diye”. -Sen gittin diye yazmayı bıraktım. Sen gittin diye çok ağladım. Sen gittin diye başkasına gittim.- Biz terk edildikten sonra ne diyeceğini bilemeyen kadınlarız. Ve çoğu zaman meçhuldür ne yazacağımız. Ne yapacağımız da bilhassa… Bazımız sigaraya başlar. Bazımız başka adamlara sarılır. Bazımız saçlarını kestirir. Bazımız çok ağlar. Bazımız ağlayamaz. Ağrır bazımız. Zor geceler yaşarız. Bir de kedileri severiz gidenin ardından. Bırakıp gidenin nankörlüğünü çekeriz içimize sarıldığımız kedilerde. Çünkü “nankör” diye adı çıkmıştır onların. Halbuki hiçbir kedi, arkasında rimelleri dudaklarına akan bir kadını bırakıp gidecek kadar nankör olamaz. Kedi seven kadınlar çok hüzün kokar bu yüzden. Ben kedi sevmem. Kendimi de pek sevmem. Sevebildiğim bir şey var mı artık, onu da bilmiyorum. Ama şu an “sevmiyorum” diye nitelendirdiğim her şeyi eskiden çok seviyordum. O kadarını hatırlıyorum.

Çok değişmişim, yani yazarken daha çok farkına varıyor insan. Ben de yaşarken değil de yazarken anlıyorum çoğu şeyi. Şu an olduğu gibi… Her neyse. Ne diyorduk; terk edilen kadınlar… Onlar unutmazlar terk edildikleri günü, anı, terk edilirken yaşadıkları hayal kırıklıklarını, kirpiklerindeki ıslaklığı, boğazlarındaki düğümü… Güçlü hafızaları vardır. Ve hafızaları dışında her ne kadar güçsüz görünseler de yeri yerinden oynatacak kadar güçlü kadınlardır. Korkusuz üstelik. Çünkü kaybedebileceği en mühim şeyi de kaybeden bir insan korkusuz olabilir ancak. Normalde “seni öldürmeyen şey güçlendirir” ama biz bir adam tarafından tam göğsümüzden vurulduğumuz halde devam ediyoruz. Bizim kaybedecek bir şeyimiz yok vesselam. Ve son bir şey; korkusuz kadınlardan korkunuz. Çünkü tehlike, o kadınların saçlarında hükumet kurmuştur.

Tuğba KARADEMİR  -mavi
www.kafiye.net