Ergun Bilgi

Vurun sırtıma tüm pişmanlıklarınızı


Ziyade gelmez

Veballerim var kendime dağ gibi

Vurun tüm yutkunduklarınızı

Ağladıklarınızı

Dağlandıklarınızı

Neyselerinizi

Ve keşkelerinizi…

Günahlarım var kendime deniz gibi

Taşıyabilirim tüm nedametlerinizi

Hayır diyemeyişlerinizi

İç çekişlerinizi

Kendinize kahredişlerinizi

Yükleyin sırtıma

Benim en mücriminiz

En kabahatliniz, en günahkarınız

Benim işte en suçlunuz

Taşa tutulması gereken

Çarmıha gerilmesi

Hatta vurulması gereken boyun benim

Körler ülkesinde güneşe sarılan

Sağırlar meclisinde içli bir türküye asılan

Hatta

Sırtlanlar ortasında vicdana sığınan

Ve kırk parçaya bölünmesi gereken benim

Vurun sırtıma kendinizi affedemeyişlerinizi

Üç kuruşluk ciğersizlere

Engereklere

Verdiğiniz değerden serzenişlerinizi

Hatalarınızı

Yanlışlarınızı

En çok

En çok da kendinizi affedemeyişinizi

Vebalimdir….

Günahımdır vurun boynuma

Tüm kahredişlerinizi tüm kayıplarınızı

Affedin siz kendinizi

Affedin…

Vurun sırtıma kendinizi affedemeyişinizi

Vebalimdir

Günahımdır vurun boynuma

Tüm ihanetleri, nankörlükleri, hakaretleri

Affedin siz kendinizi

Affedin…

Geçse de asırlar

Kendini affetmeyi asla hakketmeyen benim


Ergün Bilgi
www.kafiye.net