Kezban Koçak

KAMPÜS’TE İLKBAHAR



Bahar tüm güzelliği ile gelmiş!

Ağaçlar rengarenk çiçekler açmış!

Gecenin efsunlu karanlığına ışık saçılmış!

Kampüste İlkbahar’a yıldızlar şahitlik etmiş!!!

Orta bahçenin kiraz ağaçları, gelinlik giymiş edasıyla neşe saçıyor adeta.

Ihlamur ağaçları ise, henüz uyanmamış.

Dut ağaçları, yapraklarını gösterme çabasında…

Erik ağaçları da; gelin olan kiraz ağaçlarını kıskanırcasına ben de buradayım diyerek, şahitlik peşinde!

Ya mağrur çam ağaçlarına ne demeli?

Her daim, her mevsim dimdik ayakta.

Doğada yeşil kalabilmenin sırrı, onda gizli.

Börtü böcek, muhteşem kır çiçeklerinin sarhoşu olmuş, dolanmakta…

Tüm mevsimlerle barışık ve özgür yaşayan kampüsün müdavim kargaları

Çimenlere yayılmış, gençleri görünce, Sesleri bile güzelleşiyor, bilmeden.

Gag yerine, “gaaaggg” diye bir melodi ile öterek, baharın aşkına ayak uyduruyorlar.

Güvercinlerin, serçelerin neşesine diyecek yok zaten.

Martıların sevinç çığlıkları kulaklarımızı tırmalasa da, onlarda şahittir Kampüste İlkbahara…

Kampüste arabaların peşinden koşturarak havlayan ve kendilerince koruma-güvenlik görevini üslenen köpeklerimiz; sevildiklerini hissettiklerinde nasıl da minnettar gözlerle bakıyorlar bizlere…

Karınları doyunca, güneşin sıcaklığı da sarmalamışsa bedenlerini, uzanıveriyorlar sere serpe, baharın sarhoşluğunda.

Kampüste en çok da her renkte açan gülleri bir başka severim ben.

Çünkü; mis kokularını iliklerime kadar hissederim ve aşık olurum bahara.

En güzel duygudur, aşkla sevmek doğayı.

Güllerin aşkı, bülbüller ötene dek sürer.

Bülbül’ün aşkı ise; Gül’ün dikeni yüreğini delip, toprağa düşene dek…

Toprakta ki kanı gören Gül’ün “Eyvahh”ı kar etmez artık!!!

Gökyüzünün maviliklerine uçan bülbül, gitmiştir bir kere, aşk acısını tada tada!!!

İlkbahar aşk demek, başlangıç demek, doğadaki her canlının kıymetini bilmek demek, sevmeyi, sevilmeyi öğrenmek demek, “Kampüste İlkbahar” bir başka güzel demek!!!



Kezban KOÇAK / İstanbul -12.04.2023
www.kafiye.net