şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Kolumuzu Isırmak
Kolumuzu ısırarak yapardık saatleri; sanki o kadarcıkken zamanın canımızı yakacağını anlarmış gibi…
Cocukluğuma ait en tatlı anılardan birisi. Kendimizi ısırdığımız yetmezmiş gibi bir de tükenmez kalemle akrep ve yelkovan çizerdik.
Kalıcı bir saat için yaklaşık 10 dakikada bir işlemi tekrarlamalısınız. 10 dakikaları sayarak saatin kaç olduğunu kestirmeniz bile mümkündür.
Tek modeldir bu saatler, unisex’tirler ve tarih göstermezler.
Tabi bu birde büyüklerim çocuklarımı severken onları hırpalama gibi bir huyları vardı.. Hele de bebek/çocuk toplu falansa..yanağı sıkılırdı, orası burası mıncıklanır ve dayanılamıyarak kolu da ısırılırdı.. Öyle yada böyle kolu acır ve tam da ağlamaya yeltenmişken “aa ağlama bak saat yaptım koluna” diyerek umutsuzca durumu düzeltmeye çalışırlardı.
Çocukluk sadizmine yenik düşenlerin yaptıkları “gül bahçesi” yanında oldukça masum bir ısırış.
İlknur Yıldırım
www.kafiye.net
huseyindurmus
Ağustos 27th, 2022 16:19
Biz saat yapar birde o çocuk aklımızla saatin kaç olduğunu söylerdik. Eğer dışarıda saatin azizliğine uyup havayı karartirsak canımız değil popomuz ve bacaklarımızda sopa ve ya süpürgenin ne kadar sağlam olduğunu öğrenirdik