Diksiyon  Dersim



Bir zamanların vazgeçilmezi “Diksiyon Dersim”

Tıpkı en iyilerin yaptığı gibi,küçük dağları ben yarattım havası.

Evden çıkmadan önce,aynaya dikkatle bakarsın, zinde ve hayat dolu görünmeye çalışırsın.Varacağın yere kadar huzursuz bir şekilde üstün başınla oynarsın olmadı çantanı açıp kapatırsın.Bu ilk deneyiminse terden değilde,sinir uçlarından gelen nemle yapış yapış olduğunu fark edersin.


Adını sorarlar diyaframdan böğürmüs gibi gelir . Söylerken sesin diline çarpıp parçalanır. Aman ha korktuğunu fark ettirme. Maazallah yüzün kızarır utancından küçücük kaldığını hisseder, arkanı dönüp kapıya yönelirsin. Eee buraya kadar geldin içinle anlaşılır biçimde ama kendinden suçluluk duyan bir sesle adını tekrarla olsun bitsin dersin. İç sesin o anda “Bir serçe gibi konuşursan seni kim ciddiye alır? Bu yüzden sırtını düzelt çeneni kaldır ve öne uzat. “Kendini göstermezsen” diye eklersem “İçindekileri anlatamazsın”.


Şu da bir gerçek içindeki sıcaklığın boğazına kadar tırmanacağını, kulaklarını ısıracağını, yüzünün kızaracağını farkına vardığında ağzını açarsın ama konuşamazsın. Dilin bir pile gibi katlanmıştır.

Evet, bizim gibi insanları daha önce de görmüşlerdi. Azimlilerdi.



İlknur Yıldırım

26 Haziran 2022

İzmir’den
www.kafiye.net