Sesin olmak istedik Hasan Sancak Bey, Allah dileğini, çalışmalarını ödüllendirsin.



HASAN SANCAK

DOLARI OLMADIĞINDAN GUİNNESS DÜNYA REKORLARI’NA GİREMEDİ!..

1 Aralık 2000’de, Noter Onaylı Rüya Gıda Işınlama Senaryosu’ nu yazılı olarak onaylatan dünyada ki ilk ve tek kişi olan ve sadece bayrak şiirlerinden oluşan 407 sayfalık Al Bayrak Gökten İnmez Şiir Kitabı’nı yazan, GUİNNESS DÜNYA REKORLARI’na başvuru yapan, yaptığı başvuru DOLAR engeliyle karşılaşan Samsunlu Emekli Öğretmen:

HASAN SANCAK, DOLARI OLMADIĞINDAN GUİNNESS DÜNYA REKORLARI’NA GİREMEDİ!..

1 Aralık 2000 senesinde, 44 yaşında, gördüğü gerçek rüya Noter Onaylı Rüya Gıda Işınlama Senaryosu’ nu yazılı metin halinde onaylatan dünyada ki ilk ve tek kişi olan Samsunlu Emekli Öğretmen Hasan Sancak (66) Platanus Kitap tarafından çıkartılan, sadece bayrak şiirlerinden oluşan 407 sayfalık Al Bayrak Gökten İnmez Şiir Kitabını yazan, GUİNNESS DÜNYA REKORLARI’na başvuran Sancak’ın yaptığı başvuru DOLAR engeline takıldı.

İŞİN ÖZÜ…

GUİNNESS DÜNYA REKORLARI’na

baaşvuru yapacak sadece bir resmi sitesi ve yeri vardır. Buradan İngilizce olarak müracaat yapılmaktadır.Ücretsiz ikinci bir başvuru yoktur. Sponsorunuz var mı?Sorusu sormaktadır.Başvuru yaptığın zaman faturalı 5 DOLAR yatırmanız gerekir denmektedir.5 doları göndermek isteyince, tekrar faturalı 50 DOLAR yatırmanız gerekeir yazısıyla karşılaşılmaktadır. Bu durum devamlı sürmektedir.Sosyal nedyadan ulaştığım GUİNNESS DÜNYA REKORLARI’na katılan bir Türk, 15OO POUIND verdiğini söyledi. Para vermeden katılamazsın dedi.İnternette paralı başvuru ile ilgili tek bir yazı yoktur.Google, katılanlara para veriliyor mu?Sorusunu sormuş.Hakkımı kimseye yedirmeyeceğim. Mücadeleme sonuna kadar devam edeceğim. GUİNNESS DÜNYA REKORLARI’na bütün dünyada dolarsız,ücretsiz olması İçin haberimi gruplarda paylaşacağım.Rekoru kıran kişilerden DOLAR istemek, onlara karşı yapılan saygısızlıktır. Katılan on binlerce kişiden milyarlar toplanmıştır. Bunun sorgulanması gerekir. Burada çok büyük bir rant vardır. Erdemli, onurlu, eli kalem tutan herkesten,sözde değil,özde kalemini satmayan gerçek gazetecilerden de destek bekliyorum.Bu durumu sosyal medyadan kamuoyuna ilk defa ben duyuruyorum.Yüz binlerce kişiye ulaştım.Kamuoyunu uyandırmak sadece benim değil, herkesin görevidir.

Konu ile ilgili görüşünü dile getiren Sancak:’Orta Karadeniz Bölgesi’nin en büyük ili olan Samsun’umuzun en güzel, en şirin, turistik, yeşille mavinin kucaklaştığı, denizle kumun ve ormanın buluştuğu Alaçam’dan en derin saygı ve sevgilerimi sunarım. Adım, soyadım, Hasan Sancak’tır. Samsunlu Vatan Şairi, Reklâm Yazarı, Eğitimci, Gazeteciyim. Nagehan Aygün isminde bir kızım, Miray, Metehan adında iki torunum, Alp Cihan ve Boğaç Han isminde de iki erkek evlat sahibiyim. O’ dur Atatürk Şiirleri, Onlar Analarımız, merhum annem Emine Sancak için kaleme aldığım Benim Annem Melekti ve yeni yayınlanan 407 sayfalık AL BAYRAK GÖKTEN İNMEZ isimli 4 tanesi çıkan 50 şiir kitabım, 5000 şiirim ve 50 tanesi noter onaylı 1500 senaryom vardır. AL BAYRAK GÖKTEN İNMEZ, bir şairin yazdığı bayrak şiirlerinden oluşan dünyada ve Türkiye’de ki ilk ve tek şiir kitabıdır.Şiir kitabım, internet üzerinden satış yapan bütün seçkin yayınevlerinde satılmaktadır. Bayrak şiir kitabım 2 senede yazılmıştır. Her şiirin dörtlüğünde gözyaşı, büyük çaba ve emek vardır.Ne yazık ki şiir Kitabımı okuyamıyorum. Çünkü gözlerimin ikisinde de sarı nokta hastalığı vardır. Şiirlerimi bilgisayarda ancak yazılarını büyülterek okuyorum. Şiir kitabımın özellikle çocuklar, gençler ve öğrenciler tarafından dikkatlice okunmasını istiyorum. Şiir kitabımın baskısına destek olan PLATANUS KİTAP yetkililerine de en derin saygı ve sevgilerimi sunarım. Valiler,kaymakamlar,belediye başkanları ve iş adamları tarafından şiir kitabımın satın alınarak, kütüphanelere, okullara, maddi durumu yerinde olmayanlara bağışlanmasını rica ediyorum. Şiirlerimi okuyanlar, bayrağımızın büyüklüğünü ve önemini bir kez daha anlayacak ve öğreneceklerdir. Bayrak ve vatan için canlarını seve seve veren, kanlarını döken şehitlerimizi bir kez daha hatırlamış olacaklardır. Üzerinde yaşadığımız kutsal toprak parçasının ne kadar değerli olduğunun bir kez daha farkına varacaklardır. Şehitlerimiz, kara toprakta olduğu için biz varlığımızı devam ettirmekteyiz. Türk Milleti olarak vatanda hür ve bağımsız bir şekilde yaşıyorsak, bunun tek sebebi bize yurdu emanet eden Atatürk, silah arkadaşları ve şehitlerimizdir.Şiir kitaplarımın 6 tanesi merhum Atatürk’ümüz ile ilgilidir. Cumhuriyetimizin 100 Yıl’ına özel olarak yazdığım Cumhuriyeti Koru isimli şiir kitabım, dünya ve Türkiye’de ki ilk şiir kitabı olacaktır. Bu şiir kitabım çocukların, gençlerin ve öğrencilerin ellerinden düşmeyecektir. Atatürk Şiir Kitaplarıma, milli kültüre destek vermek isteyen belediye başkanlarından,iş adamlarından ve yayınevlerinden destek bekliyorum.

Dünyada 7,753 milyar (2020) insan bulunmaktadır. 1 Aralık 2000’de Noter Onaylı Rüya Gıda Işınlama Senaryosu’ nu on bir lira vererek notere onaylattım. Önemli Not kısmında da (Aşağıda anlatılan rüya yazısı hiçbir bilgisayar-internet-buzdolabı-süper market vb. Şirketi tarafından tamamı ya da bir bölümü sahibinden izin alınmadan televizyon, radyoda… Reklâm hâline getirilerek seslendirilemez, oynanamaz, oynatılamaz ve yayınlanamaz. Bu yazının tamamı Samsunlu Vatan Şairi, Reklâm Yazarı Eğitimci -Gazeteci Hasan Sancak’a aittir) dedim. Bilgisayardan çıkışını alarak, Bafra’ya gittim. Noterde ki yetkililer bu işin içinden iki saatte çıkamadılar. Oradaki kişiler, yetkili avukata yazımı onaylatıp onaylatılmayacağını sordular. Kendi aralarında konuştular. Onlara bunun bir rüya senaryosu olduğunu açıkladım. Bir şiir, hikâye, roman olduğunu düşünün. Siz, bunun içinde ki yazılı meni onaylamış olacaksınız. Konusu gerçek hayatta elde edilemeyen gıda maddelerinin gerçek bir rüyada sanalda ki bir süper marketten süper bir bilgisayar ve cep telefonuyla ışınlama yolu ile süper boş olan bir buzdolabına saniyeler içinde dolmasıdır dedim. Baktılar, işin içinden çıkamıyorlar. En sonunda da yazılı metin halinde ki Noter Onaylı Rüya Gıda Işınlama Senaryomu onayladılar. Samsun’da ki yerel bir gazeteye bu olayı geçtim. Beni aradılar. Hocam, haberi başka bir tarafa duyurma. Biz, bunu haber olarak yapalım. Senin bu durumunu Türkiye yarın duyacaktır dediler. Haberim yerel gazetede 1,5 sayfa manşetten yapılmasından sonra telefonlarım bir hafta boyunca susmadı. AA-İHA-DHA… Birisi geldi, birisi gitti. O zamanki ulusal televizyonlar, ulusal ve yerel gazeteler, haber siteleri beni Türkiye ve dünyaya flaş haber olarak duyurdular. Bu, dünyada notere onaylatılan Noter Onaylı Rüya Gıda Işınlama Senaryosu’ dur. 22 sene önce notere onaylattım. Reklamın R’ sinden anlamıyordum. Gerçek rüya ile bende bir değişiklik oldu. 44 yaşından sonra, her seyrettiğim televizyonda ki bir olayı… Anlatılanlar ve yaşadığımız olayları reklam senaryosu yapma alışkanlığı başladı. Yaptığım araştırmalara göre bunu dünyada sadece ben gerçekleştirdim. Zaten Noter Onaylı Rüya diye Google’ ye yazıldığında, yüzlerce sayfa haberimin olduğu görülecektir. Konu ile ilgili olarak çoğu televizyon programcısı Alaçam’a gelerek, benimle röportaj yapmışlardır. Konuyu unutturmamak için evlatlarıma bunu vasiyet olarak bırakacağım. Türkiye ve dünyada en çok senaryoları kopyalanan kişiyim.

GERÇEK DÜŞÜM NOTER ONAYLI RÜYA GIDA IŞINLAMA SENARYOMU yabancı bir meşrubat şirketi 5, şeker şirketi 7, Türkiye’de ki çok ünlü bir buzdolabı şirketi 10 ve 20 sene sonra iki sefer ve bu buzdolabı şirketi tekrar 3 sene sonra da bir ısıtıcı senaryomu kullanmıştır. İstanbul merkezli sanal süpermarketten gıda maddeleri satışı yapan bir şirket de 20 sene sonra kopyalamıştır.2006 yılında, meşrubat şirketini Samsun’da mahkemeye verdim. Hukuk mücadelem, 16. yılına girmiştir. Dünya ve Türkiye’de ilk defa çakma, düzmece, çelişkilerle dolu kapkara bilirkişi raporu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkan ve Üyeleri tarafından onamıştır. Bilirkişiler tarafından yazılan, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkan ve Üyeleri tarafından da usul ve yasaya uygun olduğu onanan dokuz sayfalık bilirkişi raporunun çakma, düzmece, çelişkilerle ve skandallarla dolu kapkara bir bilirkişi raporu olduğunu ispat edemezsem, şerefim üzerine yazıyorum. Kamuoyundan özür dileyeceğim. Aynı durumda bilirkişileri ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkan ve Üyelerini de imzalarına sahip çıkmaya davet ediyorum. Kendilerine güveniyorsalar, sorduğum sorularıma cevap versinler. Cevap verme cesaretleri yoksa özür dilemelerini bekliyorum.

Bir devlette Yargıtay gibi bir makam hak, hukuk ve adaleti çiğneyerek güçlüden yana karar veriyorsa, anayasanın eşitlik ilkesi ihlal edilmiş demektir. Bu davanın peşini bırakmam mümkün değildir. Yargıtay üyeleri, dünyada bu işten kurtulsalar bile Mahkeme-i Kübra’da kurtulamayacaklardır. Bilirkişi raporu, meşrubat şirketini aklamak, bu işten kurtarmak için yazılmıştır. Sözde bilirkişiler, yazdıklarını iddia ettikleri 9 sayfalık raporda kendilerinin mukayeseleri bulunmamaktadır. Dosyada sadece Noter Onaylı Rüya Senaryomun yazılı metni bulunmaktadır. İkinci bir senaryo dosyada yoktur. Meşrubat avukatları, mahkemeye dolu diye boş CD vermişlerdir. Bilirkişiler, Meşrubat Rüya Reklam Filminin görüntüsünü seyretmedikleri halde, seyretmişler gibi rapor düzenlemişlerdir. Meşrubat Rüya Reklam Filminin dosyada olmadığını yazanlar da sözde bilirkişilerdir. Mukayese yapmayan sözde bilirkişiler, Meşrubat Rüya Reklam Filminin renkli resimli kâğıdına bakarak, meşrubat avukatlarının yazdığı mukayeselerinin doğru olduğunu kabul etmişlerdir. Yazdıklarını iddia ettikleri raporu buna göre düzenleyerek, benim aleyhime karar vermişlerdir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkan ve Üyeleri, sözde bilirkişilerin meşrubat avukatlarının mukayeselerini kabul ederek, bu mukayeselere göre rapor düzenleyerek, benim aleyhime karar vermelerinin usul ve yasaya uygun olduğunu onamıştır. Sözde bilirkişilere objektif karar vermeleri için 450 TL’sı verdim. Meşrubat avukatlarının mukayeselerini kabul ederek, bu mukayeselere göre rapor düzenleyip benim aleyhime karar versinler diye para vermedim. Tarih, sözde bilirkişileri ve Yargıtay üyelerini affetmeyecektir. AYM, Yargıtay’ın aleyhime verdiği kararından sonra AYM’ ye müracaat yapmam gerektiğini, karar düzeltme yazısından sonra AYM’ ye bireysel müracaat yaptığımdan dolayı, zamanında başvuru yapmadığım gerekçesiyle HATALI karar vermiştir. AYM üyeleri, objektif karar verebilmesi için davanın hangi yerel mahkemede görüldüğünü MUHAKKAK dikkate almaları gerekirdi. Bunu dikkate almadan aleyhte verilen karar, hukuksuzlukların doğmasına sebep olmuştur. Benim davam, Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmüştür. Asliye hukuk mahkemelerinde görülen davalarda, Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gitmek kanun gereğidir. AYM üyeleri bunları bilmiyorsalar, trajikomik bir durumla karşı karşıyayız. Bir gün hukukun herkese lazım olduğunu unutmamalıyız. Hak, hukuk ve adaletin olmadığı bir memleket çökmeye mahkûmdur. AYM’ nin hatalı kararının düzeltilmesi için tekrar 28.1.2014 salı günü itiraz yaptım. 8 yıl oldu. AYM, daha karar vermedi. AYM tarafından dosyamın kapatıldığı inancındayım. AYM, tekrar aleyhime karar verirse, bundan sonra Türkiye’de iç hukuk tamamlanmış olacaktır. Hakkımı bundan sonra AİHM’de arayacağım. Buradan da bir sonuç çıkmazsa, Mahkeme-i Kübra’da hakkımı alacağım. Ben, binlerce lira avukat ve mahkeme masraflarını emekli öğretmen maaşımla ödediysem, hakkımı helal etmem, aleyhime karar verenleri affetmem mümkün değildir. Onlara karşı bütün hukuki haklarımı sonuna kadar kullanacağım. Adaleti katledenlerin ve mahvedenlerin en ağır bir şekilde cezalandırılmalarını istiyorum.Dünyada ilkler Kitabı’na da girmek istiyorum.İnternet üzerinden her tarafa ulaştım.Kimse bana dönüş yapmadı.Konu hakkında bilgi sahibi olanlardan destek bekliyorum.Hem GUİNNESS DÜNYA REKORLARI’na hem de Dünyada ilklere giren ilk ve tek kişi bir Türk,Samsun Alaçamlı Emekli Bir Öğretmen Hasan Sancak olacaktır dedi.


Hasan Sancak
www.kafiye.net