şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Şiiri soruyorlar; nasıl anlatsam…
Şiir kelimelerin, cümlelerin anlam fukaralığına isyan eden etkileyici, sihirli ses ve his musikisidir.
Şiir, şairlerin hayatı değil; tüm insanlığın tarihidir. Hep merak edilen fakat hiç görülmeyen insanın içindeki göz alıcı ışıltılı astarıdır.
Şiir, yüreğe çöreklenmiş acıların, kederlerin kalemin ucundan çığlıklarla damlayışıdır.
Aklın zapt edemediği asi kalbin, seni bir başına yapayalnız bırakıp sevgiliye koşuşudur. Hiç kavuşamayacağın sevgiliyi rüyada görme heyecanının kendi gelen tebessümüdür.
Şiir, yüreklerin karanlık odalarında hapsedilmiş gizlerin can bulduğu, özgürlüğe yelken açtığı duygu denizidir.
Şiir, kapkaranlık bir gecede siyah bir karıncanın ezilişini görebilme, hortuma kapılmış bir kelebeğin yok oluşunun yüreğe keskin bir dokunuşudur. Şiir, insan, şiir sevgi, şiir dünya, şiir yaşam, şiir su, şiir ateş velhasıl şiir sensin. Şiir…böyle bir şey.
Nasıl anlatsam yar!
Bir burgacın ağzında kıpkızıl bir gonca
Asırlardır alev alev
Kanar her bestenin başucunda
Düşer yüreğime hüzzam bir peşrev
Nasıl anlatsam yar!
Bir resim oluyorsun, bazen lirik bir şiir
Bazen içli bir şarkı yahut kor bir ateş
Bir orman oluyorsun yemyeşil
Bazen pastoral bir güneş…
Sonra nazlı bir nehir
Taşıyorsun gözlerimden gümüş gümüş
Ve bir şehir
Cadde cadde, ışık ışık gözlerinin kutsallığına bürünmüş…
Nasıl anlatsam yar!
Bir özlem gözbebeklerimde demlenen
Ve çiçeklenen her mevsim
Bir taksim
Neyzenin kor yüreğinde pişen
Ve aşkın sesi yanık yanık ruhuma işleyen
Neyzen sarhoş
Nağme ateş
Ney serkeş…
Yar!
Bir özlem oluyorsun
Asırlardır alev alev
Ve damlıyorsun içime
Yangın gözlerinden en kutsal vakitlerin
Ah, akarken güneşin şavkı saçlarında
Düşüyorsun tel tel gözlerime
Simsiyah bir şelale raksında
Sonra tutuşuyor göğsümde bir narçiçeği
Gülümsemelerim alev alev
Ölüyorum, bir akasyanın kıpkızıl gölgesinde
Pervaz ederken bir kumru can evinden
Bir papatya donuyor gözlerimde
Saçları simsiyah
Ve sendelerken yüreğim ıssız bir uçurumdan
Bir canan doğuyor, içimde bin can ölürken
Yar!
Bir özlem oluyorsun, bazen bir sır
Bir kor, bazen içten içe yanan bir har
Ben bülbül oluyorum, lime lime bağrım kanar
Bazen bir kelebek, kanadında adım yanar
Bir ateş çiçeği renklenirken dudaklarında
Bir şiir alev alev
Bir resim çizer kızıl ufuklara ölümsüz bir şair
Sonra bir deprem gülümser yüreğimin en yangın yerinde
Ve en yangın yerinde yüreğimin
Terler mor bir erguvan
Nasıl anlatsam yar!
Soğuk soğuk
Ve boğuk boğuk sesim
Sevda kokusu yaprakların menevişinde
Buğu buğu yağmur kokusu gözlerimde
Yar!
Korkuyorum ifşa etmekten adını
İçerken en koyu yalnızlığı
Ve ayakucumdan başıma çekerken sonsuz ölümü
Değil asırlara
Kazıyorum kutsal adını
Masivadan
en mavi sonsuzluğa
Ergün Bilgi
www.kafiye.net
Yorum Yapın