ağaç ve açık hava sanatı olabilir
(Resim Salih MerCanoğlu)

UYANIŞ




Bir ömrü ilmek ilmek aşk ilmiyle dokursun

Çizgisiz bir defteri o yazar sen okursun

Ne bakar imlasına ne bir yanlış ararsın

Keleş başı bir ömür şimşir ile tararsın




Cep delik cepken delik aşk yeyip aşk içerek

Yalın ayak baş açık gün hafta ay yıl derken

Ömrünü dolularsın boş başaklar biçerek




Aymak da ne kelime uyursun gece gündüz

Gönlünü lime lime peşkeş çekip düpedüz

Kaşı düştüyse yere öpüp alnına korsun

İstersin ki düşünü her dem hayıra yorsun




O içtikçe sen kanar o yedikçe sen doyar

Yüreğinle beslersin dilinle soyar soyar

Teni ipek işliğin teri emdir derdine

Soluksuz boy verirsin dünyanın en merdine




Kara kovan balıdır ya da öyle gelmiştir

Aylar yıllar boyunca gezindiğin gözleri

Ne sormuş sorgulamış ne demişsin “Şöyleydi”

Dört kitaptan ayetti mutlaka ki sözleri




Hey gidi deli turna hey gidi depek kumru

Yuva kurup hemi de orta direk olmuşsun

Gözlerin avucuna dökülüp yumru yumru

Kanarken saçlarını çıtımsızca yolmuşsun




İnanın ta kendisi havarisiydin aşkın

Şimdi dönüp bakınca dolanıp şaşkın şaşkın

Gülüyorsun kendine nasıl bir kılıçmışsın çiçek kabza ipek kın




Ne kadar uzun sürdü uyanman kış uykundan

Gözünü açamadın gerçeğine korkundan

Önüne ördüğün sur kör etmiş çim gözünü

Gönlünü kim nasıl yur bilinmez ama bir dur

Ömür dediğin bahçe elbet bir gün solacak

İşte o gün bu cin çim perçemini yolacak




İyisi mi bidenem vakit varken yeşer sen

Gün açsın gül dudağın ışısın süsen süsen

Kim bilir bir gün yine inanarak birine su içersin elinden

“Bahar gelmiş” diyerek çıkarsın güz çelinden




Nermin  Aakkan

www.kafiye.net