ÇIĞLIK


Bende hiç tükenmez bir hayat vardı önceden
Canlı cansız varlıklar bana yârdı önceden


Bazen yörük kızına sevdalı belik oldum
Bazen kara çadıra koyu gölgelik oldum


Sırtımı ısıtırken çobanların nefesi
Rüzgara eşlik etti çıngırakların sesi


Kimi zaman başıma beyaz bere takarak
Çocukları seyrettim uzaklardan bakarak


Canımdan can verirken şu doğurgan ellerim
Rengarenk köyler ile süslendi eteklerim


Sizden evvel buraya nice uygarlık geldi
İmparatorlukları birer birer devrildi!


Çok uzun senelerdir adım Toros dağları
Hiç bitmez anlatmakla o perçinli çağları!


Desem anlar mısınız içimdeki sancıyı?
Aramıza koydunuz od denen yabancıyı


Yemyeşil saçlarımdan tutarak devirdiniz
Birkaç kibrit çöpüyle tamuya çevirdiniz


Göğsüme dağılırken ağaçların nüvesi
Sizin kadar yakmadı içindeki güvesi


Kara bir leke gibi kaplayınca mutsuzluk
Tam kalbime saplandı, kemirdi umutsuzluk


Alev kanatlı kuşlar düştü de toprağıma
Bir damla su düşmedi dalıma, yaprağıma


Ciğerimden koparak yükselince çığlıklar
Hep beraber ağladı Akdeniz’de balıklar


Şu üç günlük dünyada aslında bir ölüsün
Soruyorum ey zâlim, hangi Âdem dölüsün?


Öz benlik mayasına karıştırıp gafleti
Bilmem ki kim öğretti sizlere bu nefreti?


Elbette yeryüzünde en tehlikeli ursun
Bahşedilen doğayı tehdit eden unsursun


Salyalı çapulcuda oyunlar türlü türlü
Sezginiz mi köreldi, ağzınız mı mühürlü?


Ne çabuk unuttunuz kavruk ılgınlarımı?
Ne çabuk unuttunuz orman yangınlarımı?


Kör ve topal insanlık unutsa da salâmı
Tabiat unutur mu bu menfur katliamı?


Beni konu etmeyin sazı kırık türküye
Sen buna izin verme bağrı yanık Türkiye!


Sibel Orcan ( Maralı )
01/10/2021-Manavgat / Antalya
www.kafiye.net