Sabaha bırakıyorum cümlelerimi.

Ekim’ de mülteciyim demiştim. Kasım’ da muhalifim. Sılada sılasız kalmak, rüzgârsız bir yelkenliyle tayfasız başbaşa. Hayal ile başlayan yolculuğun üstünden şiirler geçer de alır seni iki ters bir düz eder.Yaşam da alır seni daha muhalif yapar.

Ekim’de mülteciyim

Kasım’da muhalifim

İçim satır, dışım şiir, ben kitabım

Kasım’da muhalifim

Temiz ağız ile küfretmiştim

En temiz aşkların kenti İzmir’de

Şehrin hali olmuş efkâr

Kasım’da ben yine muhalifim.

Üstadım

Mesele şiir’se, şiire değil, şaire bak. Yazmaksa, Yazar’ı iyi oku!! İnan çok daha fazlasını göreceksin. Nedendir bilmem her KASIM geldiğinde, biraz daha yaşlanırım, tozlu raflarda, sararmış yapraklar arasında.

Sahaftayım.

Serin bir Alsancak vaktinde bir dostu uyandırmak, aramak gibi. Tozlu sayfalarda bulursun sen seni. Anlatır

bir sahafın kimsesiz tozlu rafları beni.

Unutulmuyor yine de kitaplarla sevişirken Dünya işleri. Ne garip yürürken düşünmek, Hayatın sana attığı dayakları hatırlamak.

Siz dostlarıma Kocaman Günaydınlar.

Penceresiz sabahlara merhaba.

Gün sizin, tadını çıkarın; adil, adaletli ve sadece olduğunuz gibi.

Sevgiyle kalın.

Yürekli bir güne merhaba

Mutlu, umutlu, tertemiz bir güne….




Levent  Süer
www.kafiye.net