Allah; Bahadır Okudur kardeşimi rahmetiyle mükafatlandırsın.

En Zor Gün!


Bugün en zor gündü…

Arabayla getirdiler tabutunu

Üstünde mavi bir etiket…

Cenazenin adı diye ad mı olur?

Heleki o cenazenin adi: Bahadır Okudur?…

Gönderen: İzmir Belediyesi

Alici: H. A.

Çok gücüme gitti, çok ağladım…

Tahta kutuda kargonuz var der gibi, dalga geçer gibi…

Onun içinde benim 38 yıllık canparcam var,

ey yere babasıca dünya!

Kapıdan geçmez babayigittin oraya nasıl sığdın kurban olduğum…

Geldim, dedim ki git orada mutlu ol ne istersen yap, duydun mu?

İçimden söyledim, ağlarken söyledim, başkası duymasın sen duy diye.

Babam, dayım, kardeşinm, kuzenlerin namazına durdular, koca koca adamların yüreğini nasıl yaktığını gördüm.

Olmaz ki… Bu kadar da iyi olunmaz ki…

En zoru ama hayatımın en zor sahnesi…

Canımın parçasını beyaz beze sarıp toprağa koyuyorlar… yuregime bıçak saplanıyor. yüzünün siluetini gördüm, sendin, tanıdım aynı sen..

seni her derine indirdiklerinde yüreğimdeki bıçak da derine saplandı.. hiç çıkmayacağı orda kalacağı yere.

Toprak attılar üstüne, bana da dediler sen de at.. ağlaya ağlaya ben yapamam dedim.. birileri avucuma toprak verdi beni kolumdan sürükledi.

Bana kalsa ölsem yapmazdım ama annemin emri baş üstüne…

bir avuç toprak attım, elimin teri bulaşmış…

“sen de mi abla” demededin de mi?

Üstüne sular döktüler, o sular kirpiğimin ucunda kanlı gözyaşı oldu düştü toprağına… en son yeşil ağaç dalları dikiyorları mezarına, bu kadar kabusun içinde bilmem o güzel geldi işte…

Cihangir’den birkaç dal istedim ben de diktim… En son aklımdan şu geciyordu: Allahım ben napiyorum, şu an Bahadir’ın mezarına çiçek koyuyorum…



Hayriye Nurcan Okudur
www.kafiye.net